Öz
Bir kavram olarak oruç, farklı mevzularla ilgili olarak Kur’ân’da on âyette geçmektedir. İbadet yönünün yanı sıra, ihsâr, temettü, öldürme, yemin ve zıhâr keffaretlerinde malî cezalar yerine seçenek olarak oruç zikredilmiştir. İbadet boyutu, Bakara sûresinin 183, 184, 185 ve 187. âyetlerinde olmak üzere dört yerde konu edinilmiştir. Bu âyetler orucun farz oluşu, belli bir topluma özgü olmadığı, hayatı disipline eden takva bilinci, belli bir zaman diliminde olması, tutmama mazeretleri, fidye ve imsak gibi birçok konuyu ihtiva eder. Bu çalışmada Bakara sûresinin 184. âyetinin fıkhî yönü, genel olarak tefsir geleneği ekseninde birçok açıdan değerlendirilmiştir. Özelde bu âyet ve kendisinden sonra gelenle ilintili bir şekilde ihtiva ettiği oruç tutmama mazeretleri, bunların kapsamı ve yükümlükleri tahlil edilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında “ يطيقون ” bağlamında tâkat tartışmaları ve
kapsamı değerlendirilmiştir. Âyetlerin sıralaması ve kelimelerinin dizilişi dikkate alınarak ahkâm boyutu analiz edilmiştir. Bu bilgiler ışığında Bakara sûresinin 184. âyeti yeni bir bakış açsıyla yorumlanmaya ve bununla ilgili fıkhî tahliller yapılmaya çalışılmıştır.