XIII. yüzyılın ilk çeyreğinde tarihin akışını değiştiren Cengiz Han önderliğinde başlayan Moğol istilası, kendisini en çok Harizm bölgesinde hissettirmiş, bölgeden panik halinde kaçanlar Batı’ya doğru göç etmiştir. Celaleddin Harizmşah önderliğindeki askerler, 1230’da Yassıçemen Savaşı’nda Türkiye Selçuklu ve Eyyûbî güçlerine yenilince, etrafa dağılmışlardır. Liderlerini de yitiren Harizmli askerler, bundan sonra Selçuklu ve Eyyûbî devletlerine paralı askerlik yapmaya başlamışlardır. Bunlardan Mısır Eyyûbî hükümdarının hizmetine girenler, 1244’te yolları üzerindeki Kudüs’ü ele geçirmeye karar vermişlerdir. 1229 yılından beri Haçlıların elinde olan Kudüs, Harizmlilerin baskısına dayanamayarak şehrin kapılarını Müslüman fatihlere açmak zorunda kalmıştır. Bu başarıdan sonra yollarına devam eden Harizmli askerler Gazze yakınlarında Mısır Eyyûbî güçlerine katılıp Haçlıları La Forbie veya Harbiye köyü yakınlarında ezici bir yenilgiye uğratmışlardır. Onların bu başarısı, Selahaddin’in 1187’de kazandığı Hıttîn Zaferi ve ardından Kudüs’ü fethetmesiyle bir olarak anılmıştır. İslâm tarihinde çok fazla bilinmeyen bu konunun araştırılıp tüm detayları ile ele alınması Kudüs tarihi açısından olduğu kadar günümüzde yaşanan trajedilerin de anlaşılmasına katkı sağlayacaktır.
The Mongol invasion, which profoundly altered the course of history in the early 13th century, had its most significant impact in the Khwarizm region. In the wake of the invasion, many residents fled in panic, migrating westward. After the defeat of the Khwarizmian forces, led by Jalal al-Din Khwarizmshah, by the Seljuk and Ayyubid armies at the Battle of Yassıçemen in 1230, the Khwarizmian soldiers scattered. The death of their leader in 1231 further disbanded their ranks, and many of the surviving soldiers began to serve as mercenaries for the Seljuk and Ayyubid states. Among those who joined the Ayyubid forces were Khwarizmian soldiers who, in 1244, became part of the campaign to capture al-Quds. At the time, al-Quds had been in Crusader hands since 1229, but it could not withstand the Khwarizmites’ siege and was forced to open its gates to the Muslim conquerors. This victory set the stage for further campaigns, as the Khwarizmian troops continued their journey and joined the Egyptian Ayyubid forces near Gaza. There, they delivered a decisive blow to an alliance of Ayyubids from Homs, Damascus, and Qarak, who had joined forces with the Crusaders. The Battle of La Forbie (or Harbiye) in 1244, where the Khwarizmian-Egyptian forces triumphed, is considered one of the most significant victories since the Battle of Hattin in 1187. This success, often overshadowed in historical accounts, is linked to the earlier achievements of Salah al-Din al-Ayyubi, who had defeated the Crusaders at Hattin and recaptured al-Quds in 1187. Investigating this lesser-known chapter of Islamic history and examining its intricate details not only enriches our understanding of the region’s past but also sheds light on the historical events that continue to shape the tragedies we witness today, particularly those surrounding the history of al-Quds.
History of Islam Khwarizms Ayyubids al-Quds Battle of La Forbie
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 60 Sayı: 4 |