Göçmen çocuklarının dil becerilerinin gelişimi araştırmacıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Çok sınırlı sayıda deneklerle yapılan çalışmalar sonucunda, araştırmacılar ve eğitimciler göçmen çocuklarının dil becerilerinin sorunlu olduğunu veya kısıtlı iki dilliliğe sahip olduklarını iddia etmektedir. Çok dilli ortamların çoğunda, okullar iki dilli çocukların sadece resmi dildeki becerilerini ölçmekte, çocukların anadildeki becerilerine hiç bakılmamaktadır. Göçmen çocuklarının ikinci dildeki beceri düzeylerinden yola çıkarak, bir çok göçmen çocuğu dil-özürlü olarak sınıflandırılmaktadır. Bu muameleye maruz kalan çocukların kendilerine uygun okullara gönderilebilmeleri için iki dilde de becerilerin ölçümü ha-yati öneme sahiptir. Almanya’nın Duisburg kentindeki çok dilli öğrenci nüfusunun yoğunluğundan hareketle, eğitimciler çok farklı dil becerilerinin ölçümünü he-defleyen iki dilli testler geliştirdiler. Bu test 6 bölümden oluşmaktadır: ses bilgisi, bilişsel kavramlar, pasif sözcük dağarcığı, metin kavrama, aktif sözcük dağarcığı ve tümce tekrarı. Testin ilk dört bölümü bilgisayar aracılığıyla uygulanmıştır; son iki bölüm ise öğretmen eşliğinde yapılan geleneksel kalem-kağıt testidir. Bu testlerin dışında öğrenciler kısa bir sormacayı da öğretmen eşliğinde doldurdular. Anket soruları sayesinde çocukların Almancaya mı yoksa Türkçeye mi daha hakim oldukları tespit edilmiştir. Bu makalede Cito İki Dillilik Testi’nin sonuçları sunulmaktadır. Sonuçlar, dengeli iki dilliliğe sahip çocukların hem Almanca hem de Türkçe becerilerinin çok gelişmiş olduğunu göstermektedir. Aynı şekilde bu çocukların meta dil algılarının da çok yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Eğitim planlayıcıların iddialarının aksine, anadilde çok sağlam bir temele sahip olan çocukların ikinci dilde de benzer bir seviyeye sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Bulgular Cummins’in bağlaşık derin yapı modeli ve eşik kuramını test etmek için kullanılmıştır. Alınan sonuçlar her iki kuram için de deneysel destek sağlamaktadır
iki dillilik eşik kuramı bağlaşık derin yapı modeli Türkçe göçmen çocukları eğitim politikası
Researchers increasingly focus on immigrant minority children’s development of language proficiencies. Mostly based on limited number of informants, researchers and school practitioners claim language deficiency and/or subtractive bilingualism on behalf of immigrant minority children. In most multilingual settings, schools only measure immigrant minority children’s mainstream language skills rather than their home language skills. On the basis of proficiency levels in the second language, most immigrant children are considered to be language-impaired. In order to provide appropriate schooling for such children, bilingual testing is vital. Given the multilingual composition of schools in Duisburg (Germany), policy makers carried out multi-level bilingual proficiency tests. This test included six sections: phonemic differentiation, cognitive concepts, passive vocabulary, text comprehension, active vocabulary, and sentence imitation. The first four sections of the test were presented to children digitally (on computer screen), while the last two were done traditionally (pen and paper). Apart from these tests, children completed a short survey questionnaire. On the basis of the survey instrument, it was possible to find out in which language, German or Turkish, children were dominant. In this article, empirical results of the Cito test are presented. The results show that balanced bilingual children have much higher skills in both German and Turkish. Moreover, they have higher metalinguistic awareness. As opposed to policy makers’ claims, children, who have a much firmer basis in the mother tongue, have much better skills in the second language. The findings were primarily used to test Cummins’ cognitive underlying proficiency hypothesis and thresholds theory. The results provide solid empirical evidence for both theories
bilingualism thresholds theory cognitive underlying proficiency Turkish immigrant children language policy
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2007 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 |