Milletlerin hayatında kimi yazarlar, sanatçılar vardır ki ortaya koydukları eserleriyle yaşadıkları dönemi aşıp, çağlar ötesine seslenmekle kalmazlar, eserleriyle beraber bir bilincin teşekkülünde hayati rol oynarlar. Onlar bir ruhu temsil ederler. O ruhtur ki, asırlar boyu toplumun sinesinde yaşar, toplumun belli değerler etrafında şekillenmesini sağlar ve geleceğe de yön verir. Son asırda yetişmiş millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy bunlardan birisidir. O, altı asır üç kıtada hüküm sürmüş bir büyük devletin tarih sahnesinden çekilişine ve onun içinden yeni bir devletin çıkmasına şahitlik etmiş bir büyük şahsiyettir. Mehmet Akif edebiyat tarihlerinde fikirleriyle eserleri arasında benzerlik olduğu belirtilen nadir isimlerden birisidir: “İnanmış adam Akif” daha çocukluğundan itibaren yaşadığı dönemin buhranı içinde kendisini iyi yetiştirmiş, dava ruhuyla büyümüş ve o çizgisini hayatı boyunca da kaybetmemiştir. O bir şair, bir vaiz, bir fikir ve aksiyon adamı, en önemlisi millî şairdir. Mehmet Akif, safhalar anlamına gelen hem şiir kitabının birinci kitabının adı hem de bütün şiirlerinin toplandığı Safahat’ında İstiklal Marşın’da geçen temel kavramların kodlarını verir. Bu makalede milletleri millet yapan, asil ruhun abide eserini yazan Mehmet Akif Ersoy ve onun kaleme aldığı, ancak kitabına almayarak milletine armağan ettiği İstiklal Marşı’nın kültürel arka planı üzerinde durulacaktır.
There are some writers and artists in the lives of nations who not only go beyond the period in which they live and address beyond the ages, but they also play an important role in raising consciousness through their works. They represent a soul. It is the spirit that has lived in the heart of society for centuries, allowing society to be shaped around certain values and also guiding the future. One of them is Mehmet Akif Ersoy, our national poet who grew up in the twentieth century. He is a great figure who witnessed the downfall of a great state that ruled over three continents for six centuries, and the emergence of a new state in its place. Mehmet Akif is one of the rare names in the history of literature who have similarities between his ideas and works. "Akif as a man who believes" raised himself well in the crisis of the period he lived in since his childhood, grew up with a cause-oriented spirit, and maintained his style throughout his life. He is a poet, a preacher, a man of ideas and action, and, above all, a national poet. Mehmet Akif, provides the codes for the basic concepts in the National Anthem in his Safahat, which is the title of his first book and the one with collection of all his poems. This article focuses on Mehmet Akif Ersoy, who wrote the monumental work of the noble spirit that made nations a nation, as well as the cultural background of the "National Anthem," which he wrote but did not include in his book and gave to his nation as a gift.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Kabul Tarihi | 20 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.