The manuscript named Vakıat-ı Emir Timur (Memoirs of Emir Timur) is a translation of a Persian manuscript. It was presented as a PhD thesis in 2013, (with the transcription of the text, including its translation into Turkey Turkish with grammar analysis) in the field of Turkish language. It is known by different names in the literature such as Tüzükat-ı Timuri, Mülfüzat-ı Timuri, Vakıat-ı Sahibkıran. It was translated from Persian to Chagatai Turkish by Hatıf in 1836 and presented to the Khan of Khokand, Muhammed Ali Khan. The manuscript, which first appeared in the Indian geography and claimed to have been written by Timur himself, was translated from its Turkish original into Persian by Ebu Talib Hüseyni et-Türbeti in 1637 and presented to the Mughal Emperor Shah Jahan. Shah Jahan commissioned a palace clerk named Mohammad Afzal Bukhari to harmonize the manuscript with Yazdi’s Zafername. Tüzükat, which was translated into English by William Davy in 1783, was presented to the whole world as an autobiography of Timur. Between the 18th and 20th centuries, while it was accepted as an original source with its translations into French, English, Urdu and Eastern Turkish, on the other hand, it was ignored or considered as a false case written by imitating Babur Shah’s memoirs by a group of academics working on the history of Timurid who are trying to carry out their studies on a scientific basis. Two centuries after its emergence in the Indian geography, its presentation to a Turkish ruler in the Farghana valley, also shows the use of the Timurid cult as a basis of legitimacy in the meaning of a propaganda accepted in the official discourse. In this article, it will be discussed how the Khoqand Dynasty, which had been separated from the Bukhara Khanate in 1709 and established a government in the Fergana valley, formed its own discourses by establishing false genealogies, violating the tradition of “coming from the lineage of Genghis Khan to be a ruler” prevailing in Central Asia.
Emir Timur Institutes Mulfuzat Memoirs Khoqand Khanate legitimacy.
2013 yılında transkripsiyonlu metin, Türkiye Türkçesine aktarım ve dil bilgisi incelemesiyle tarafımızca Türk dili alanında doktora tezi olarak sunulan Vakı’at-ı Emir Timur adlı eser, literatürde Tüzükat-ı Timuri, Mülfuzat-ı Timuri, Vakıat-ı Sahib-kıran gibi farklı isimler altında geçen Farsça Tüzükat’ın tercümesidir. 1836 yılında Hatıf tarafından Farsçadan Çağatay Türkçesine tercüme edilip Hokand Hanı Muhammed Ali Han’a sunulmuştur. İlk olarak Hindistan coğrafyasında ortaya çıkan ve bizzat Emir Timur tarafından yazıldığı iddiasında olan eser, 1637’de Ebu Talib Hüseyni et-Türbeti tarafından Türkçe orijinalinden Farsçaya tercüme edilerek Baburlu İmparatoru Şah Cihan’a sunulmuştur. Şah Cihan, Muhammed Afzal Buhari adlı bir saray katibini, eseri Yezdi’nin Zafername’si ile uyumlu hale getirmesi için görevlendirmiştir. 1783 yılında ise, William Davy tarafından İngilizceye tercüme edilerek yayımlanan Tüzükat, tüm dünyaya bir Timur otobiyografisi olarak sunulmuş olmaktadır. 18-20. yüzyıllar arasında yapılan Fransızca ve tekrar İngilizce tercümeleri, Hindistan’da Urdu diline, Türkistan hanlıklarında Çağatay Türkçesine yapılmış tercümeleri ve genişletilip değiştirilerek popüler tarihi roman şeklinde sunumları ile bazıları tarafından orijinal kabul edilip kucaklanırken, Emir Timur tarihi üzerinde çalışan ve çalışmalarını bilimsel zeminde yürütmeye çalışan, çoğunluğu akademisyen bir grup tarafından ya yok sayılmış ya da Babur Şah’ın hatıratı taklit edilerek yazılmış sahte bir vakıat olarak değerlendirilmiştir. Tüzükat’ın, Hindistan coğrafyasında ortaya çıkışından yaklaşık iki yüz yıl sonra, Fergana bölgesinde yine bir Türk hükümdarına, bu kez Türkçeye tercüme edilerek sunulması devlet söyleminde kabul gören bir propaganda olarak Emir Timur kültünün meşruiyet dayanağı olarak kullanımını da göstermektedir. Bu çalışmada, 1709 yılında Buhara Hanlığından ayrılarak Fergana bölgesinde hükümet kuran Hokand Hanedanlığının hanlık olarak meşruiyet göstermesinde, Orta Asya’da hüküm süren “hükümdar olmak için Cengiz Han soyundan gelme” geleneğini ihlal ederek sahte şecereler tesis etme yoluyla nasıl kendi söylevlerini oluşturduğu konusuna değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Mart 2022 |
Kabul Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.