Dünyada diller arasında farklılıkların olması, her dilin nevi şahsına münhasır olduğunu göstermektedir. Dillerin ses, işleyiş, kelime yapısı, kelime türleri ve cümle kuruluşlarında hususiyetler, birini diğerinden ayıran işaret taşları gibidir. Bu farklılıklar dillere ayrıcalık ve çeşitlilik katarken bir dilden başka dile düşünce veya kelime aktarımında, anlam bakımından değer kaybetme ve karşılık bulamama gibi sorunlara da sebep olabilmektedir. Türkler tarafından Arapçadan Türkçeye ve Türkçeden Arapçaya birçok eser çevrilmiştir. Türkçeye çevrilen eserler arasında en fazla tereddüt ve zorluk oluşturan eserin Kur’an-ı Kerim olduğunu söylemek mümkündür. Tabii Kur’an’ı, sadece Arapçadan Türkçeye değil herhangi dile çevirmek ciddi emek gerektirmektedir. Arapçanın ayrıntılı ve karmaşık dil yapısına sahip olması, ayrıca Kur’an’ın her zaman tevil edilebilmesi, Kur’an’ın çevrilmesini başka diller açısından da zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada yalnızca Kur’an’da kullanılan bir ifade değil Müslümanların ve Türklerin her zaman kullandıkları Arapça kökenli “elhamdülillah” cümlesinin Türkçedeki karşılıkları incelenmiştir. Hamd kelimesinin ve elhamdülillah cümlesinin anlamı Arapça sözlüklerde ve tefsirlerde verilen karşılıkları araştırılmıştır. Ayrıca hamd kelimesinin manası, şükür ve medh kelimeleri arasındaki fark ve elhamdülillah cümlesindeki Arapça dil unsurları, yapı bakımından açıklanmıştır. Daha sonra bazı eski Türkçe Kur’an tercümelerinde ve 22 mealde nasıl ve niçin mevcut hâlleriyle çevrildiği değerlendirilmiştir. Çalışma elhamdülillah cümlesinin Türkçede yanlış çevirileri ve bunun sebepleri de tespit edilerek Türk dil yapısına uygun olabilecek karşılıkları ile tamamlanmıştır.
Dünyada diller arasında farklılıkların olması, her dilin nevi şahsına münhasır olduğunu göstermektedir. Dillerin ses, işleyiş, kelime yapısı, kelime türleri ve cümle kuruluşlarında hususiyetler, birini diğerinden ayıran işaret taşları gibidir. Bu farklılıklar dillere ayrıcalık ve çeşitlilik katarken bir dilden başka dile düşünce veya kelime aktarımında, anlam bakımından değer kaybetme ve karşılık bulamama gibi sorunlara da sebep olabilmektedir. Türkler tarafından Arapçadan Türkçeye ve Türkçeden Arapçaya birçok eser çevrilmiştir. Türkçeye çevrilen eserler arasında en fazla tereddüt ve zorluk oluşturan eserin Kur’an-ı Kerim olduğunu söylemek mümkündür. Tabii Kur’an’ı, sadece Arapçadan Türkçeye değil herhangi dile çevirmek ciddi emek gerektirmektedir. Arapçanın ayrıntılı ve karmaşık dil yapısına sahip olması, ayrıca Kur’an’ın her zaman tevil edilebilmesi, Kur’an’ın çevrilmesini başka diller açısından da zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada yalnızca Kur’an’da kullanılan bir ifade değil Müslümanların ve Türklerin her zaman kullandıkları Arapça kökenli “elhamdülillah” cümlesinin Türkçedeki karşılıkları incelenmiştir. Hamd kelimesinin ve elhamdülillah cümlesinin anlamı Arapça sözlüklerde ve tefsirlerde verilen karşılıkları araştırılmıştır. Ayrıca hamd kelimesinin manası, şükür ve medh kelimeleri arasındaki fark ve elhamdülillah cümlesindeki Arapça dil unsurları, yapı bakımından açıklanmıştır. Daha sonra bazı eski Türkçe Kur’an tercümelerinde ve 22 mealde nasıl ve niçin mevcut hâlleriyle çevrildiği değerlendirilmiştir. Çalışma elhamdülillah cümlesinin Türkçede yanlış çevirileri ve bunun sebepleri de tespit edilerek Türk dil yapısına uygun olabilecek karşılıkları ile tamamlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çeviri ve Yorum Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 15 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 31 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.