Those who pursue knowledge and truth have not hesitated to spend their lives in this search. Philosophers who emphasize eternal wisdom have stated that this wisdom exists constantly, and, in this respect, it is a universal knowledge. One of these thinkers, the founder of the Ishraq philosophy, Ebü'l-Fütûh Şihâbüddîn Yahyâ b. Abyssinian b. Emîrek es-Sühreverdî el-Maktûl (d. 587/1191) says that wisdom first appeared with Hermes and then gave life to ancient Greece and ancient Iran. It is accepted that Hermes, a historical personality, received this wisdom and spread it to the earth by contacting with the creator. Thus, it is accepted that this wisdom, which is considered divine and eternal, spread to ancient Greece in the West and ancient Iran in the East. After Islam, many thinkers composed original works by combining wisdom and philosophy with their own understanding of culture and civilization. Among these philosophers, Suhrawardi is one of the important names who refer to eternal knowledge with the originality of his works and the sources they are based on. Suhrawardi says that he is the heir of this wisdom, which he believes comes from ancient Greece and ancient Iran. As a matter of fact, according to Suhrawardi, the philosophy of Ishraq is the philosophy of ancient Iran and ancient Greece, and he states that he revives this philosophy. The subject of this article is the ancient Iranian sources, seen by Suhrawardi as the Eastern side of eternal wisdom. This study is limited to the influence of Keyûmers, Ferîdun, Keyhüsrev and Zarathustra, who are seen as wise kings in ancient Iran, on Suhrawardi texts. After revealing how Keyûmers, Ferîdun and Keyhüsrev in ancient Iran were discussed in Pahlavi texts and in the post-Islamic period, the way some concepts of the Zoroastrian tradition were used by Suhrawardî was included. Thus, by tracing the traces of these traditions and names in the philosophy of Ishraq, an attempt was made to reveal the position in which they were seen by Suhrawardi. It was tried to be given by comparative method what kind of a position Suhrawardi gave to these traditions and names in the philosophy of Ishraq. Knowing Suhrawardi's relationship with ancient Iranian thought is important in terms of detecting the traces of the ancient Iranian dimension of eternal wisdom in Ishraq philosophy. So much so that one of the reasons that brought Suhrawardi to the court process in Aleppo was the accusations that he was using ancient Iranian and Zoroastrian concepts even though he was a Muslim. Suhrawardi, on the other hand, believed that he emphasized the supra-historical nature of eternal wisdom by including concepts and symbols used in ancient Iran in his works. Knowing the thought structures of the ancient Iranian sages and determining the way Suhrawardi evaluated the concepts and symbols inherited from this thought are important in terms of revealing the intellectual-historical context of Ishraq philosophy. The relationship between ancient Iran and Suhrawardi texts aims to contribute to the study of the philosophy of Suhrawardi and Ishraq.
Ishraq Philosophy Suhrawardi Ancient Iran Light Eternal Wisdom
Bilginin ve hakikatin peşinde olanlar bu arayışlarında ömürlerini harcamaktan geri durmamışlardır. Bu bağlamda bilginin herhangi bir zamana ve mekâna özgü olmadığını belirtmişlerdir. Ezelî hikmete vurgu yapan filozoflar bu hikmetin sürekli olarak var olduğunu, bu bakımdan evrensel bir bilgi olduğunu belirtmişlerdir. Ezelî bilginin peşindeki düşünürlerden biri olan İşrâk felsefesinin kurucusu Ebü’l-Fütûh Şihâbüddîn Yahyâ b. Habeş b. Emîrek es-Sühreverdî el-Maktûl (öl. 587/1191) hikmetin ilk olarak Hermes ile ortaya çıktığını ve ardından antik Yunan ve antik İran’a can verdiğini söyler. Tarihsel bir kişilik olan Hermes’in tanrısal olan ile irtibata geçmek suretiyle bu hikmeti alıp yeryüzüne yaydığı kabul edilir. Böylece ilahî ve ezelî kabul edilen bu hikmetin Batıda antik Yunan’a ve Doğuda antik İran’a yayıldığı kabul edilmektedir. İslâm’dan sonra birçok düşünür hikmet ve felsefeyi kendi kültür ve medeniyet anlayışları ile mezcederek özgün eserler telif etmişlerdir. Bu filozoflar arasında kendi eserlerinin özgünlüğü ve dayandığı kaynaklar ile ezelî bilgiye referansta bulunan önemli isimlerden biri de Sühreverdî’dir. Sühreverdî antik Yunan ve antik İran’dan geldiğine inandığı bu hikmetin varisi olduğunu söyler. Nitekim Sühreverdî’ye göre İşrâk felsefesi antik İran’ın ve antik Yunan’ın felsefesidir ve kendisi bu felsefeyi tekrar ihyâ ettiğini belirtmektedir. Bu makalenin konusu Sühreverdî tarafından ezelî hikmetin Doğu yakası olarak görülen antik İran kaynaklarıdır. Bu çalışma antik İran’daki bilge krallar olarak görülen Keyûmers, Ferîdun, Keyhüsrev ve Zerdüşt’ün Sühreverdî metinlerine etkisi ile sınırlandırılmıştır. Antik İran’daki Keyûmers, Ferîdun ve Keyhüsrev’in Pehlevî metinlerinde ve İslâm sonrası dönemde nasıl ele alındığı ortaya konulduktan sonra Zerdüştî geleneğin bazı kavramlarının Sühreverdî tarafından kullanılma biçimine yer verildi. Böylece bu gelenek ve isimlerin İşrâk felsefesindeki izleri sürülerek Sühreverdî tarafından hangi konumda görüldükleri ortaya konulmaya çalışıldı. Sühreverdî’nin bu gelenek ve isimlere İşrâk felsefesinde nasıl bir konum verdiği karşılaştırmalı yöntem ile verilmeye çalışıldı. Sühreverdî’nin antik İran düşüncesi ile olan ilişkisinin bilinmesi ezelî hikmetin antik İran boyutunun İşrâk felsefesindeki izlerinin tespit edilmesi açısından önemlidir. Öyle ki Sühreverdî’yi Halep’te mahkeme sürecine götüren gerekçelerden biri de Müslüman olmasına rağmen antik İran ve Zerdüştî kavramları kullanıyor olmasına yönelik ithamlardır. Sühreverdî ise antik İran’da kullanılan kavram ve sembollere eserlerinde yer vermek suretiyle ezelî hikmetin tarih üstü oluşuna vurgu yaptığına inanıyordu. Antik İran bilgelerinin düşünce yapılarının bilinmesi ve bu düşünceden tevarüs eden kavram ve sembollerin Sühreverdî tarafından değerlendirme biçiminin tespit edilmesi İşrâk felsefesinin fikrî-tarihsel bağlamının ortaya konulması açısından önemlidir. Nitekim Sühreverdî’nin bahsi hikmet ile zevki hikmetin bir arada olmasına yönelik yapmış olduğu vurgunun arka planı ve kökenleri antik medeniyetlerde aranmalıdır. Antik İran’ın Sühreverdî metinleri ile ilişkisi Sühreverdî ve İşrâk felsefesi incelemelerine katkı sunmayı hedeflemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortaçağ Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ağustos 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |
Dergi İletişim: dinbil@alparslan.edu.tr
Din ve Bilim-Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.