Sinüs yükseltme cerrahisi, rezidüel maksiller alveolar kemiğinde yetersizlik olan hastalarda implant yerleştirilmesi için gerekli dikey kemik yüksekliğinin kazanımı için yapılır. Bu prosedürde sinüs zarı yükseltilir ve posterior maksilladaki kemik hacminin arttırılması amacıyla çeşitli greft materyalleri kullanılır.Geçmişten günümüze sinüs zarını yükseltmek için birçok yaklaşım geliştirilmiştir.Sinüs lift cerrahisinde hem lateral hem de krestal yaklaşımlar tercih edilebilir. Teknik seçimi klinik ve radyografik inceleme ile desteklenmelidir.
Rezidüel alveolar maksiller kemiğin miktarı ve kalitesi, hangi yaklaşımın uygulanması gerektiğinin belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar.Rezidüel alveolar maksiller kemik 6 mm'den az olduğu koşullarda lateral yaklaşım önerilirken, krestal yaklaşım kemik yüksekliği 6 mm veya daha fazla olduğunda tercih edilir.
Krestal yaklaşım, lateral yaklaşıma göre daha az travma, daha kısa ameliyat süresi, daha düşük sinüs membranı perforasyonu riski ve daha az ameliyat sonrası ağrı ve şişlik gibi çeşitli avantajlara sahiptir.Krestal yaklaşımın gösterdiği avantajlar, araştırmacıları bu konuya yönelik ek araştırmalar yapmaya teşvik etmiştir.
Sinüs yükseltme cerrahisinde greft materyallerinin kullanılması, sinüs tabanının yükseltilmesini ve yeterli kemik hacminin oluşturulmasını kolaylaştırır. Ancak greft materyallerinin kullanımı cerrahi bölgesinde oluşabilecek enfeksiyon riskini arttırabilir.Sinüs yükseltme cerrahisinden önce ve sonra alınan önlemler oluşabilecek riskleri minimalize etmeyi sağlayabilir.
Bu derlemede, güncel internal sinüs lift tekniklerinin araştırılması ve farklı teknikler üzerine yapılmış karşılaştırmalı çalışmaların sonuçları sunulacaktır.
Sinus elevation surgery is performed to gain the vertical bone height necessary for implant placement in patients with insufficient residual maxillary alveolar bone. In this procedure, the sinus membrane is elevated and various graft materials are used to increase the bone volume in the posterior maxilla.Many approaches have been developed to elevate the sinus membrane from past to present.Both lateral and crestal approaches may be preferred in sinus lift surgery. The choice of technique should be supported by clinical and radiographic examination.
The amount and quality of residual alveolar maxillary bone plays a very important role in determining which approach should be used.The lateral approach is recommended when the residual alveolar maxillary bone is less than 6 mm, while the crestal approach is preferred when the bone height is 6 mm or more. The crestal approach has several advantages over the lateral approach, including less trauma, shorter operative time, lower risk of sinus membrane perforation, and less postoperative pain and swelling.The advantages of the crestal approach have encouraged researchers to conduct additional research on this topic.
The use of graft materials in sinus elevation surgery facilitates the elevation of the sinus floor and the creation of sufficient bone volume. However, the use of graft materials may increase the risk of infection at the surgical site.Precautions taken before and after sinus elevation surgery can help to minimize the risks.
In this review, we will investigate current internal sinus lift techniques and present the results of comparative studies on various methods.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Oral İmplantoloji, Periodontoloji |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2025 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Nisan 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 2 |
Dergimize sadece Araştırma makalesi, vaka raporu ve Derleme türündeki yayınlarınızı dergimize gönderebilirsiniz. Dergimiz, Uluslararası ve ulusal indekslerce taranmaktadır.
Uluslararası Diş Hekimliği Bilimleri Dergisi Europub, Asian Science Citation Index, Asos index, ACAR index ve Google Scholar tarafından dizinlenmektedir. Ayrıca, TR Dizin ve diğer indekslere başvuru yapılmıştır.