Purpose: In preschool stuttering, environmental actors, especially parents, play a significant role in assessment and management processes, such as prognosis and management. However, parents may perceive their children's stuttering as much more severe. Along with many other factors, parental attitudes and cognitive distortions may substantially contribute to these misperceptions. For this reason, this study aimed to examine the relation between the cognitive distortions and attitudes of parents of children who stutter and their perception of the severity of stuttering.
Method: The participants of the study consisted of 41 children aged 2-7 years with stuttering and their mothers or fathers and 4 speech-language therapists (SLT). The Parent Information Form, Parental Attitude Scale (PAS), Cognitive Distortions Scale (CDS), and Stuttering Severity Scale (SSS) were used as data collection tools. Five-minute spontaneous speech samples of children who stutter were observed by parents and four experienced SLTs (Cronbach's α > 0.93) and scored on the SSS. The data were analyzed using IBM® SPSS® Statistics 26.0. An independent sample t-test was used to compare scale scores with two-group variables, such as the ages of parents and children. Pearson correlation analysis was conducted to examine the relation between the scale scores. Multiple regression analysis was performed to determine the effects of parental attitudes and cognitive distortion levels on stuttering severity scores.
Results: The parents perceived the severity of their children's stuttering as significantly higher than the SLTs did. A positive, moderately significant relation was found between parental attitudes (such as an authoritarian manner) and cognitive distortions (such as mental filtering, overgeneralizing, personalizing, and ignoring the positive) and parental perception of stuttering severity. A positive, moderately significant relation was also observed between mental filtering and overgeneralizing and the difference of the SLTs' scores from the parents' scores. The established multiple regression analysis model was found to be statistically significant, but the effects of the independent variables on the children's stuttering severity scores were insignificant.
Conclusion: These findings emphasize the possibility that the perception of the severity of the child's stuttering is much higher from the parent's perspective compared to the SLTs’ evaluation. It has become clear how essential it is to support parents in arriving at rational and perceptual severity assessments. The importance of addressing the child within the family system in the assessment and management processes has once again emerged. Particularly significant attitudinal tendencies and cognitive distortions have presented many clinical implications in the context of research on childhood stuttering.
childhood stuttering parents cognitive distortions parenting attitudes perceived stuttering severity
Amaç: Okul öncesi kekemeliğinin prognozu ve yönetiminde ebeveynlerin düşünceleri, duyguları ve tutumlarının önemli etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı 2-7 yaş arası kekemeliği olan çocukların ebeveynlerinin bilişsel çarpıtmaları, ebeveyn tutumları ve çocuklarındaki kekemelik şiddetini algılamaları ile arasındaki ilişkinin incelenmesidir.
Yöntem: Çalışmanın katılımcılarını 2-7 yaş arası kekemeliği olan 41 çocuk, onların ebeveynleri ve 4 deneyimli dil ve konuşma terapisti (DKT) oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Ebeveyn Bilgi Formu, Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ), Bilişsel Çarpıtmalar Ölçeği (BÇÖ) ve Kekemelik Şiddeti Skalası (KŞS) kullanılmıştır. Kekemeliği olan çocukların beş dakikalık spontan konuşma örnekleri ebeveynler ve 4 DKT (Cronbach α>0.93) tarafından gözlemlenmiştir ve KŞS’de puanlanmıştır. Veriler IBM® SPSS® Statistics 26.0 ortamında bağımsız örneklem t-testi, Pearson korelasyon analizi ve çoklu regresyon analizi ile analiz edilmiştir.
Bulgular: Ebeveynler DKT’lere göre kekemelik şiddetini anlamlı derecede yüksek algılamışlardır. Ebeveyn tutumlarından otoriter tutum ve bilişsel çarpıtmalardan zihinsel filtreleme, aşırı genelleme, kişiselleştirme ve olumluyu yok sayma ile “ebeveyn kekemelik şiddeti algısı” arasında pozitif yönde, orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Bilişsel çarpıtmalardan zihinsel filtreleme ve aşırı genelleme ile “ebeveyn puanından DKT’lerin puanının farkı” arasında yine pozitif yönde, orta düzeyde anlamlı ilişki bulunmuştur. Kurulan çoklu regresyon analizi modelinde bağımsız değişkenlerin kekemelik şiddeti puanlaması üstündeki etkisi anlamlı bulunmamıştır.
Sonuç: Bu bulgular, çocukta kekemeliğin ciddiyetine ilişkin algının ebeveyn açısından çok daha yüksek olabileceğini vurgulamaktadır. Değerlendirme ve terapi süreçlerinde çocuğun, aile sistemi içerisinde ele alınmasının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Özellikle anlamlı bulunan ebeveyn tutumları ve bilişsel çarpıtmalar, kekemelik literatürü bağlamında birçok klinik çıkarım ortaya koymuştur.
çocukluk çağı kekemeliği ebeveynler bilişsel çarpıtmalar ebeveynlik tutumları algılanan kekemelik şiddeti
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Konuşma Patolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 14 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
DKYAD Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.