Hepatit E virüsü (HEV), hepatit A virüsü enfeksiyonundan sonra enterik yolla bulaşan hepatitin ikinci en sık nedenidir. Ülkemizde anti-HEV seroprevalansı hakkında çok az şey bilinmektedir. HEV enfeksiyonu için başlıca risk grupları, hamile kadınlar, bebekler, yaşlılar, bağışıklığı baskılanmış bireyler, altta yatan kronik karaciğer hastalığı olan hastalar ve HEV ile enfekte hayvanlarla yakın temasta bulunan işçilerdir. Risk gruplarında yapılmış olan seroprevalans çalışmaları HEV aşısının ülkemiz için gerekli olup olmadığı ve gereklilik saptanırsa, hangi grupların aşılanmasının akılcı olacağı sorularına yanıt verilmesine yardımcı olabilir. Biz de bu çalışmada ülkemiz genelinde coğrafi bölgelere ve risk gruplarına göre HEV seroprevalansını değerlendirmeyi amaçladık.
yok
yok
Hepatitis E virus (HEV) is the second most common cause of enterically transmitted hepatitis after hepatitis A virus infection. Little is known about the anti-HEV seroprevalence in our country. The main risk groups for HEV infection are pregnant women, infants, the elderly, immunocompromised individuals, patients with underlying chronic liver disease, and workers in close contact with HEV-infected animals. Seroprevalence studies conducted in risk groups can help answer the questions of whether the HEV vaccine is necessary for our country and if necessary, which groups should be vaccinated. In this study, we aimed to evaluate the seroprevalence of HEV according to geographical regions and risk groups throughout our country.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Basic Sciences |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 1 |
"Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. Yalnız ilmin ve fenin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. Bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir."