Aynı veya yakın zaman ve mekânda yaşayan, birbirleriyle görüşen, şiirlerini okuyup nazireler yazan, Selmân-ı Sâvecî, Cihân Melik Hâtun, Hâfız-ı Şîrâzî ve Sultan Ahmed Celâyir’den oluşan şairler topluluğu; bunların son dönemlerine yetişen İmâdüddin Nesîmî ve bunlardan iki buçuk üç asır sonra yaşayan Sâib-i Tebrîzî, kendilerinden önce muhtemelen Şemseddin Cüveynî tarafından yazılmış olan »مخور غم) »üzülme) redifli bir gazele aynı vezin, kafiye ve redifte nazireler yazmışlardır. «مخور غم «redifli gazellerde bir tür kendini veya başkalarını teselli etme eylemi vardır. Aslında Cüveynî, Selmân, Hâfız, Cihân Melik ve hatta Sultan Ahmed’in
şiirleri, genellikle korku ve ümit içindeki insanın ümit yönünün ağır basmasını öğütler niteliktedir. Nesîmî ise, kurtuluş reçetesinin Hakk’ın Fazl’ında yani Fazlullah-ı Hurûfî’ye bağlanmada olduğunu bildirir ve ayrılık derdinden dolayı takatsiz kalan, hastalığa yakalanan kişinin Fazlullah’a bağlanıp sabrettiği takdirde sıkıntılardan kurtulacağını, sevgilisine kavuşup mutlu olacağını söyler. Sâib de, «خط «kelimesini gereğinden fazla kullandığı şiirinde kendisini veya âşığı teselli ve teskin eder.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Şubat 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 12 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License