Bu makalede, doğa yasası kavramının tarihselliği, nesnelliği ve evrenselliği problemleri bilim tarihi ve felsefesi perspektifi temelinde incelenmektedir. Spesifik olarak, doğadaki zorunlulukların yasa metaforuyla ifade edilmesinin ardında yatan felsefî düşüncelerin açığa çıkarılması amaçlanmakta, bu yolla da doğa yasalarının olumsallıkla olan ilişkisinin farklı yönlerinin analizi sunulmaktadır. Makalenin ilk bölümünde orta çağ ile modern dönem arasındaki süreklilikleri inceleyen bilim tarihi araştırmaları tartışılmakta, ikinci bölümünde ise günümüz perspektifinden doğanın yasalılığının felsefî temeli sorgulanmaktadır. Bu anlamda, doğa yasası kavramının evrensel geçerliliğinin önünde, kavramın kendisinden kaynaklanan sınırlılıklar kadar, epistemolojik ve ontolojik engellerin de var olduğu öne sürülmektedir. Epistemolojik engel yasaları ortaya koyan bilimsel kuramların sürekli bir bilgisel genişlemeyle yasa olma durumunu yeni baştan tanımlamaları, ontolojik engel ise yasaların tekabül ettiği sistematik yapıların nihaî anlamda bir evrenselliği işaret etmekten ziyade farklı derecede genelliklerle karakterize olmalarıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 17 |