Antik dönemde Pyrrhon’un savları şüpheciliğe sistemli bir teori bünyesi kazandırır. Pyrrhon şüpheci tutumu ahlaki bir kaygıyı barındıran ruh dinginliğiyle ilişkilendirir. Bununla birlikte, elde kalan kısıtlı enformasyona bakarak Pyrrhon’un savlarını hangi argümanlarla desteklediğini söylemek zordur. Bundan dolayı, şüpheciliğin temel tezleri Stoacılar ve Akademiciler arasındaki tartışmadan anlaşılabilmektedir. Bu tartışmada şüpheci teorinin zamanla epistemolojik meselelere yönelen bir karakter kazandığı görülmektedir. Stoacılara göre bilgi deneyimle başlar. Deneyim yoluyla görünüşler ediniriz ve bu görünüşler yoluyla gerçekliği bilebiliriz. Şüpheciler, görünüş ve gerçeklik arasında kurulan bu epistemolojik ilişkinin varsayımdan başka bir şey olmadığını iddia ederler. Böyle varsayımlardan kurulu bir epistemolojiyi dogmatik olarak nitelendiren şüphecilik için Stoacı savlar çelişkilerle doludur. Başlangıçta, bu tür çelişkileri göstererek hakim epistemolojinin problemlerini ortaya seren şüpheci felsefe, nihayetinde her türden epistemolojinin karşı karşıya geleceği güçlü tezler ortaya atmaktadır. Çalışmanın amacı, şüpheciliğin söz konusu tezlere nasıl ulaştıkları, görüşlerini hangi argümanlara dayandırdıkları ve şüpheciliğe yönelik itirazlar temelinde şüpheci filozofların aralarındaki tartışmaların neler olduğunu incelemektir.
Pyrrhonculuk Stoa Epistemolojisi Görünüş İnanç Yargıyı Askıya Alma.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilgi Felsefesi, Eskiçağ Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 25 |