Lying tales are sometimes used as a preliminary introductory form of fairy tales in the performance environment, and sometimes they are performed as an independent narrative in their own right.These narratives consist of a series of strange, illogical, surprising, and humorous events that are conveyed as the past of the narrator. Lying tales are considered within the rhymes type, fairy tale and lying tale because they reflect a narrative based on sound and word harmony and are the products of a free creativity arising from elements such as imagination, lie and humor. The subject of the article is on "lying tales" that are both intertwined and interacted with these three types. In the article, "lying tales" is discussed over four examples told by Alaaddin Vural from Sudöşeği village of Kütahya \ Simav in January 1977. In the article, issues such as sound and wordelements, the place of contentand fiction in lying tales, functions of lying tales, the effects of cultural memory and narrator in the formation of narration style are evaluated. As a result, it can be stated that although the lying tales are constructed on the basis of a "lie", this lie is not a real lie, these narratives are not told to deceive thea udience, the main purpose is to be humorous and to make the audience laugh and entertain. In addition, although it is seen in the comparisons that the contentand expression style of a lying tale depends on the imagination and word mastery of the narrator, it has been revealed that the "cultural memory" is also determinant in this issue.
Yalanlamalı masallar, icra ortamı içerisinde kimi zaman masalların başında masala hazırlayıcı giriş formeli olarak kullanılabildiği gibi, kimi zaman başlı başına bağımsız bir anlatı olarak icra edilirler. Bu anlatılar anlatıcının başından geçmiş olarak aktarılan bir takım tuhaf, mantık dışı, şaşırtıcı ve mizahî olaylardan oluşur. Yalanlamalı masallar ses ve söz uyumuna dayanan bir anlatımı yansıttıkları ve hayal, yalan, mizah gibi unsurlardan kaynaklanan serbest bir yaratıcılığın ürünleri oldukları için tekerleme, masal ve yalanlama türleri içerisinde değerlendirilirler. Makalenin konusu bu üç türle hem iç içe olan hem de etkileşimde bulunan “yalanlamalı masallar” üzerinedir. Makalede “yalanlamalı masallar”, Kütahya\Simav’a bağlı Sudöşeği köyünden Alaaddin Vural’ın 1977 yılının Ocak ayı içerisinde anlattığı dört örnek üzerinden ele alınmıştır. Makalede yalanlamalı masallarda ses ve söz unsurları ile içerik ve kurgunun yeri, yalanlamalı masalların fonksiyonları, anlatım tarzının oluşmasında kültürel belleğin ve anlatıcının etkileri gibi hususlar değerlendirilmiştir. Sonuç olarak yalanlamalı masallar her ne kadar “yalan” üzerinden kurgulansa da bu yalanın gerçek bir yalan olmadığı, bu anlatıların dinleyiciyi kandırmak için söylenmediği, asıl maksadın mizahî olup dinleyiciyi güldürmek ve eğlendirmek olduğu ifade edilebilir. Ayrıca yapılan mukayeselerde bir yalanlamalı masalın içeriği, yani olay dizisi ve bunun ifade ediliş tarzının anlatıcının hayal gücü ve söz ustalığına bağlı olduğu görülse de “kültürel bellek”in de bu konuda belirleyici olduğu ortaya çıkmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.