The aim of this paper is to have another look into Turkish-Uzbek relationship. Many critics appear once the affairs between Turkey and Uzbekistan are discussed. When the Soviet regime collapsed, the bilateral relations gained a sudden intensity at first and then lost acceleration somehow. Scrutinizing this process, we try to show that ups and downs in this relationship are not directly linked to these countries that do not even have common frontiers. For Uzbekistan, Turkey remains one of the most important trade partners and there are some fields of cooperation that could be developed between these fraternal countries. In fact, these two countries follow their political interests and still collaborate in several fields that are considered to be prolific
Sovyet rejiminin çökmesini müteakiben Orta Asya’da yoğun tempolu temaslar kuran Türkiye ile Özbekistan’ın kavuşması, geride kalan 20 yıllık süreçte kazanımlar kadar tatminkâr olmayan münasebetlerle de hatırlanmaktadır. Bu vetirede sadece karşılıklı çıkarların örtüştüğü değil; politik atmosferin soğuduğu yüzleşmeler de yaşanmıştır. Tamamen dostane ve pozitif ön kabullerle başlayan sürecin zamanla bir kördüğüme dönüşmesi, her iki taraf için de yitirilmiş bir avantajlar dünyası anlamına gelmektedir. Şüphe yok ki beklenti ve çıkarlar, ikili münasebetlerin doğasına tesir etmektedir. Bu makale; gelinen noktada iki ülke arasında yaşanan kırılma noktalarından yola çıkarak; ilişkilerin normalleşmesi adına uygulanabilecek yeni alternatiflerin neler olabileceği yönünde bir fikir vermeyi amaçlamaktadır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 36 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.