Batı toplumlarında doğal seleksiyon süreci içerisinde ortaya çıkan burjuvazi, Türkiye iktisat tarihi içerisinde bir proje olarak İttihat ve Terakki Fırkası’nın, milli iktisat politikası bağlamında oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu nedenle tasarlanan sınıf milli olarak düşünülmüştür. 1. Dünya Savaşı, İttihatçıların projelerini gerçekleştirmesinde bir şans ortamı yaratmış, fakat Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunun gelmesi ile birlikte bu proje en azından Milli Mücadele sona erene kadar askıya alınmıştır.
Milli Mücadele’nin zaferle bitişinin ardından Tek Parti Dönemi’nde, İttihatçıların milli iktisat politikaları devam ettirilmiştir. Nitekim İzmir İktisat Kongresinin almış olduğu kararlar kapsamında 1929 yılı ekonomik buhranına kadar geçen 6 yıllık bir süreçte ulusal bir ekonomi inşa edilmeye çalışılmıştır. Bu ekonominin inşası sürecinde bir yandan liberal politikalar uygulanırken bir yandan da milli burjuvazi oluşturulmaya çalışılmıştır. Dönem içerisinde iktisadi açıdan yapılan her hamle devletin bu sınıfı oluşturma arzusunun bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. 1929 yılı ekonomik buhranının patlak vermesi, bütün dünya ekonomileri üzerinde tahribat yaratması ve çeşitli iç dinamikler nedeniyle Türkiye iktisadi sistematiği içerinde bu toplumsal sınıfın gerçek anlamda var olması için II. Dünya Savaşı ve sonrasında yaşanan gelişmelerin beklenmesi gerekecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 65 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.