Public-private partnership is a public service delivery model that is created by bringing together the public administration and the private sector and built on a partnership relationship. While the state aims to provide modern, quality, economic and healthy services to the citizens with its limited resources, it can evaluate the projects it will invest in according to the degree of importance within itself. In some projects, it can find a collaborator and follow a sharing policy on resource, time and risk issues. In short, while public-private partnerships provide long-term financial resources for the states and provide the opportunity to implement projects before normal conditions, it also increases the possibility of gaining income for the private sector thanks to a cooperation with the state and decreases the risks it will take. When we look at the issue from a different perspective in terms of the private sector, although public services and infrastructure projects carry high risks, on the other hand, they also bring great profit rates. In this study the public private partnership model adventure in Turkey was examined the and evaluations were made in order for the model to give more economical, effective and productive results. In this context, Turkey's model of development based on application areas and sectors (health, transport, energy) were examined over the project, At the conclusion of by giving place to the advantages and disadvantages of the model, an environment was tried to be prepared for the reader to make an objective evaluation.
Public Administration Public Service Business Private Sector Effectiveness
Kamu özel ortaklığı, kamu yönetimi ile özel sektörün bir araya gelmesi ile oluşturulan ve bir ortaklık ilişkisi üzerine inşa edilen bir kamu hizmeti sunum modelidir. Devlet, sınırlı kaynakları ile vatandaşlara modern, kaliteli, ekonomik ve sağlıklı hizmetler sunmayı hedeflerken, yatırım yapacağı projeleri kendi içerisinde önemlilik derecesine göre değerlendirebilir. Bazı projelerde ise kendisine bir işbirlikçi bularak, kaynak, zaman ve risk konularında paylaşımcı bir politika izleyebilir. Kısaca kamu özel ortaklıkları, devletler için uzun süreli maddi kaynak temin ederek, normal koşullardan önce projeleri hayata geçirme gibi imkân sunarken, özel sektör için de devletle yapılan bir iş birliği sayesinde kazanç elde etme ihtimalini artırır ve alacağı risklerde de azalma meydana gelir. Özel sektör açısından konuya başka bir açıdan baktığımızda, kamu hizmetleri ve altyapı projeleri her ne kadar yüksek risk taşıyor olsalar da diğer taraftan büyük kâr oranlarını da beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada kamu özel ortaklığı modelinin Türkiye’deki serüvenini incelenmiş ve modelin daha ekonomik ve etkin ve verimli sonuçlar vermesi için değerlendirmeler yapılmıştır. Bu kapsamda modelin Türkiye’de gelişimi ve sektör bazlı uygulama alanları (sağlık, ulaşım, enerji) projeler üzerinden incelenmiş, sonuç kısmında ise modelin avantaj ve dezavantajlarına yer verilerek, okuyucunun objektif bir değerlendirme yapmasına ortam hazırlanmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 68 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.