Teknolojik uygulamaların hayatın her alanına kolektif bir istekle entegre edildiği sistemi anlatan “teknoşovenizm”, sorun yeterince iyi tanımlanmışsa, teknolojinin tüm sorunları etkili ve en iyi şekilde çözebileceğini savunmaktadır. Teknoşovenizmin yapı taşlarından birisini ise yapay zekâ teknolojisi oluşturmaktadır. Ulusal ve uluslararası ölçekte, sosyal ve siyasal hayatta büyük değişimler yaratan yapay zekâ, bilginin en büyük sermaye ve servet kaynağı olduğu bir çağda, tüm ulusların rekabet gücünü belirleyen stratejik bir unsurdur. Bu nedenle yapay zekânın doğru kullanımı, aynı zamanda demokrasilerin geleceğini etkileyebilme ihtimali açısından önemlidir. Zira yapay zekâ, özellikle siber ortamda varlık gösteren vatandaşların karar alma süreçlerini şekillendirebilmekte, kolektif karar almanın nasıl gerçekleşeceğini yönlendirebilmektedir. Yapay zekâ teknolojilerinin demokratik değerleri, süreçleri ve vatandaşların sosyal ve siyasi davranışlarını etkilediğine yönelik giderek artan söz konusu kanaat, bu teknolojinin demokratik hayatın sürdürülebilirliği açısından risk ve fırsatlarıyla tartışmaya açılmasını bir gereklilik olarak ortaya koymuştur. Çalışmada yapay zekânın siyaseti yeniden şekillendirmeye yarayan yeni ve farklı yollar yarattığı tezinden hareketle demokrasinin bu uygulamalardan ne ölçüde etkilendiği tartışılmış, yöntem olarak nitel araştırma tekniklerinden metin analizi kullanılmıştır. Çalışmanın amacı demokrasi ve yapay zekânın doğal müttefikler mi olduğu, yoksa yapay zekânın demokratik amaçlara hizmet edebilmesi için aktif tasarım tercihlerine mi ihtiyaç duyulduğuna yönelik değerlendirme yapmaktır.
“Technochauvinism”, which describes a system in which technological applications are integrated into all areas of life with a collective will, argues that technology can solve all problems effectively and in the best way if the problem is defined well enough. One of the building blocks of technochauvinism is artificial intelligence technology. Artificial intelligence, which creates major changes in social and political life on a national and international scale, is a strategic element that determines the competitiveness of all nations in an age where knowledge is the greatest source of capital and wealth. Therefore, the correct use of artificial intelligence is also important in terms of the possibility of affecting the future of democracies. Because artificial intelligence can shape the decision-making processes of citizens, especially those who exist in cyberspace, and can direct how collective decision-making will take place. The growing conviction that artificial intelligence technologies affect democratic values, processes and the social and political behavior of citizens has made it a necessity to discuss the risks and opportunities of this technology in terms of the sustainability of democratic life. Based on the thesis that artificial intelligence creates new and different ways to reshape politics, the study discusses to what extent democracy is affected by these practices. Text analysis, one of the qualitative research techniques, was used as the method. The aim of the study is to assess whether democracy and AI are natural allies or whether active design choices are needed for AI to serve democratic purposes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer), Siyaset Bilimi (Diğer) |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 83 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.