Cumhuriyet dönemi düşünürleri arasında yer alan Takiyettin Mengüşoğlu ortaya koyduğu insan felsefesi anlayışıyla düşünce tarihimizdeki yerini almıştır. Batı felsefe geleneği içinde yer alan herhangi bir akımın körü körüne savunuculuğunu yapmayan Mengüşoğlu’nun kendi özgün düşüncelerini ortaya koyarken pek çok filozof ve/veya düşünürle tartıştığı görülmektedir. Mengüşoğlu’nun dikkat çekici yanlarından biri ise içine doğduğu, yetiştiği toplumun problemlerine kayıtsız kalmaması, söz konusu problemler üzerine tartışmasıdır. Mengüşoğlu Cumhuriyetin ilk kuşağına mensuptur. Bu kuşağın pek çok üyesi gibi Mengüşoğlu’nun da yeni kurulan Cumhuriyetin yapıtaşlarından biri olmak üzere kendisini yetiştirmeyi ideal edindiği söylenebilir ki, geride bıraktığı eserleri göz önünde bulundurulduğunda düşünürün anılan ideali gerçekleştirdiği ileri sürülebilir. Öte yanda, cumhuriyetin ilanıyla birlikte pek çok devrim ve reformun art arda yaşama geçirildiği bilinmektedir. Söz konusu devrim ve reformlar Türkiye’nin toplumsal yapısında hızlı ve kimi zaman da köklü değişimlere neden olmuştur. Köklü değişimler ise gelenekçi bir toplumda çeşitli sorunları beraberinde getirebilir. Nitekim Osmanlı’nın Tanzimat Devrinde başlayan modernizm süreciyle birlikte toplumumuzun bir düalizminle yüzleştiği bilinmektedir. Bu çalışmada Tanzimat Devrinde başlayan Cumhuriyet devrim ve reformlarıyla hız kazanan toplumsal değişim süreci Mengüşoğlu’nun insan felsefesi çalışmalarında ortaya koyduğu tarihsel varlık alanının kategorilerinden biri olan gelenek kategorisi bağlamında ele alınmakta ve tartışılmaktadır. Geleneği insan kuşakları arasındaki bağı kurması nedeniyle olumlayan Mengüşoğlu’nun katılaşıp, donuklaşmış gelenek anlayışını eleştirirken akıcı gelenek anlayışını savunduğu görülmektedir. Cumhuriyet devrimleri ve reformlarının amaçlarından birinin Mengüşoğlu’nun ifadesiyle toplumuzda akıcı gelenek anlayışının egemen kılınması olduğu söylenebilir.
It can be said that Takiyettin Mengüşoğlu, who is one of the thinkers of the Republican era, occupied an important place in Turkish history of thought with his work on philosophical anthropology. It is seen that Mengüşoğlu, who does not blindly advocate any movement in the Western philosophy tradition, argues with many philosophers and/or thinkers while presenting his original thoughts on philosophical anthropology. One of the remarkable aspects of Mengüşoğlu is that he does not remain indifferent to the problems of the society he was born into and grew up in. Mengüşoğlu belongs to the first generation of the Republic. It can be said that Mengüşoğlu, like many members of this generation, adopted the ideal of educating himself to be one of the building blocks of the newly established Republic. Considering the works he left behind, it can be argued that the thinker made this ideal real. On the other hand, it is known that many revolutions and reforms came one after another with the proclamation of the republic. These revolutions and reforms caused rapid and sometimes radical changes in the social structure of Turkey. Fundamental changes, on the other hand, can bring various problems in a traditional society. As a matter of fact, it is known that Turkish society faced a dualism in the process of modernisation, which started in the Tanzimat period of the Ottoman Empire and accelerated with the Republic. In this study, the process of social change, which accelerated with the Republican revolution and reforms, is discussed and discussed with reference to the concept of tradition which is one of the categories of historical existence that Mengüşoğlu revealed in his studies of philosophical anthropology. It is seen that Mengüşoğlu, who affirms the tradition because it establishes the bond between human generations, defends the dynamic understanding of tradition against the static understanding of tradition that has hardened and frozen. One of the aims of the republican revolutions and reforms, as Mengüşoğlu put it, is to make the dynamic understanding of fluent tradition dominant in Turkish society.
Takiyettin Mengüşoğlu Philosophical Anthropology Tradition Republic
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.