Kötülük problemi ya da teodise, düşünce tarihi kadar kadim bir sorun olarak Antik çağlardan günümüze değin çeşitli biçimler altında varlığını sürdürmektedir. Teistik içerimlerinin yanı sıra düşünce tarihinin her döneminde düşünürlerin odağında bulunma ayrıcalığına sahip bu problem, Modernizm ve Aydınlanma boyunca da çeşitlenerek düşünürlerin zihninde yer almaya devam etmiştir. Kötülük problemine ilişkin düşünceleri ile felsefi sistemleri arasında uygunluk bulunan Leibniz, Hume ve Kant'ın teodise denemelerinin ele alındığı bu çalışma, halihazırda bulunan bir probleme ilişkin farklı yaklaşımların ve çözüm önerilerinin mahiyeti ile modern düşüncede kötülüğe olan yaklaşımın nasıl bir değişime uğradığına odaklanmaktadır.
The problem of evil, or theodicy, continues to exist under various forms from ancient times to the present day as an archaic problem as the history of thought. This problem, which has the privilege of having a central point of attraction by the thinkers in every period of thought history as well as its theoretical implications, has continued to be in the minds of thinkers, diversifying throughout Modernism and Enlightenment. This study of the theodicy proof of Leibniz, Hume and Kant, whose views of the evil problem are in compliance with the philosophical systems, focuses on how the different approaches to an existing problem and the essence of the solution proposals change and how the approach to evil in modern thinking varies.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 58 Sayı: 2 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.