Türkçede dilbilgisel cinsiyet olgusundan söz edilemez. Yalnızca kimi ödünçleme sözcüklerde ödünçleme eklerle cinsiyet işaretlemesi görülür. Ancak biyolojik cinsiyet doğrultusunda sözlüksel cinsiyetin var olduğunu ve adlara sözlüksel olarak yansıdığını söylemek olasıdır. Biyolojik cinsiyetten bağımsız, sözcükleri eril ya da dişil olarak işaretleyen örtük ve çağrışımsal cinsiyetin varlığından da söz edilebilir. Türkçede toplumsal cinsiyet öne çıkan bir nitelik taşımaktadır. Toplumsal cinsiyet temelinde, sözgelimi “çocuk” sözcüğünün dilsel bağlama dayalı olarak yapısal görünmezlikle erkeği işaretlemesi örtük cinsiyeti, belirli sözcüklerin (sözgelimi otobüs şoförü, sekreter) toplumsal-psikolojik deneyime dayalı olarak yine yapısal görünmezlikle erkeği ya da kadını işaretlemesi ise çağrışımsal cinsiyeti göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, belirli ulamlar (renk, hayvan, sebze-meyve, giysi, beden, ulaşım, spor, meslek, materyal, doğal özellik-bitki) kapsamında Türkçe sözcüklerde olası örtük cinsiyetin çağrışımsal düzlemdeki görünümlerini betimlemektir. Bu amaç doğrultusunda, çağrışımsal cinsiyetin Türkçedeki algılanışının saptanması için tarama modeline dayalı olarak bir sormaca hazırlanmıştır. Kapalı uçlu nitelik taşıyan 3 seçenekli (eril, dişil, yansız) sormaca farklı yaş gruplarından oluşan katılımcılara (N 400) uygulanmıştır. Katılımcıların, çağrışımsal cinsiyet işaretlemelerinde yansızlık yönünde bir baskınlık olduğu görülmektedir. Bunu sırasıyla eril ve dişil işaretleme izlemektedir. Veri tabanı bağlamında, çocukluktan yetişkinliğe uzanan sürece bakıldığında toplumsal cinsiyet yanlılığı eril-dişilden yansıza doğru değişmektedir. Başka bir deyişle, çocukların cinsiyeti belirleme eğilimleri daha çok eril-dişil üzerinde yoğunlaşırken artan yaşla birlikte cinsiyet atama eğilimi azalmaktadır. Diğer bir sonuç ise erkek katılımcıların kadın katılımcılardan daha fazla eril işaretlemesidir. Bu görünüm, toplumsal cinsiyet algısı ile özdeşleştirilebilir.
Turkish has no noun classes or grammatical gender. However, in terms of biological gender, it can be said that lexical/semantic gender is reflected to nouns lexically. Although Turkish has no grammatical gender, it does have various means based on semantic system in which nouns are assigned to a gender according to its referent’s biological sex to recognize gender. It can also be said that there is a covert gender marking that denotes some person reference words as masculine or feminine. The aim of this study is to describe the phenomenon of associative gender, which carries the social-psychological context, in the case of certain categories (colour, animal, vegetable/fruit, clothing, body, transportation, sports, profession, material and natural features/plants). Also it was aimed at see the current associative gender perceptions of the lexicalized covert words (e.g., hemşire ‘nurse’, gömlek ‘shirt’) based on the assumption that the associative gender perception of sociocultural context may change in parallel with social changes. For this aim, how participants from different age groups (N 400) perceive the gender in Turkish is researched. A survey consisting of close-ended questions with 3 rating scale (masculine, feminine, neutral) for each category was conducted. The most general conclusion in this study is that in the associative gender assignment, neutral is dominant. This is followed by male and female dominance. In terms of the context of database, gender bias varies from masculine-feminine to neutral when the process from childhood to adulthood is looked at. In other words, while the children's perspective in marking gender is more towards masculine-feminine, the characteristics of the language appear more prominently and the tendency to assign gender decreases with age. Another consequence is male participants marked more masculine than female participants. This may be identified with the social gender perception.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları, Dil Kullanım Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 63 Sayı: 1 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.