Quiet quitting, which became popular after the pandemic, has turned into a widespread resistance movement worldwide. For this reason, the number of studies to understand quiet quitting is increasing daily, and research is generally conducted from the perspective of equity theory and social exchange theory. This study aims to examine the direct effect of perceived organizational justice on quiet quitting and to determine whether relative deprivation plays a mediating role in this effect. The present study was conducted on a sample of 177 healthcare professionals working in public hospitals. The data collected through questionnaires were analyzed using the AMOS and SPSS package programs. The findings support the effect of justice perception on quiet quitting and the mediating role of relative deprivation in this process. The results support the applicability of relative deprivation theory to understand quiet quitting and suggest a new perspective to study quiet quitting. Additionally, it provides important theoretical evidence that perceptions of justice and relative deprivation should not be neglected in understanding quiet quitting. Several practical implications are also suggested that may help practitioners seeking to prevent quiet quitting.
Organizational Justice Quiet Quitting Relative Deprivation Health Workers.
Pandemi sonrası popüler hale gelen sessiz istifa, dünya çapında yaygın bir direniş hareketine dönüşmüştür. Bu nedenle sessiz istifayı anlamaya yönelik çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmakta ve araştırmalar genellikle eşitlik teorisi ve sosyal mübadele teorisi perspektifinde yürütülmektedir. Bu çalışmanın amacı, algılanan örgütsel adaletin sessiz istifa üzerindeki doğrudan etkisini incelemek ve göreli yoksunluğun bu etkide aracı rol oynayıp oynamadığını belirlemektir. Çalışma, kamu hastanelerinde çalışan 177 sağlık çalışanından oluşan bir örneklem üzerinde yürütülmüştür. Anketler aracılığıyla toplanan veriler AMOS ve SPSS paket programları kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular, adalet algısının sessiz istifa üzerindeki etkisini ve bu süreçte göreceli yoksunluğun aracılık rolünü desteklemektedir. Elde edilen sonuçlar, göreli yoksunluk teorisinin sessiz istifayı anlamak için uygulanabilirliğini desteklemekte ve sessiz istifayı incelemek için yeni bir bakış açısı önermektedir. Ayrıca, adalet algısı ve göreceli yoksunluğun sessiz istifayı anlamada ihmal edilmemesi gerektiğine dair önemli teorik kanıtlar sunmaktadır. Sessiz istifayı önlemeye çalışan uygulayıcılara yardımcı olabilecek birkaç pratik çıkarım da önerilmektedir.
Örgütsel Adalet Sessiz İstifa Göreli Yoksunluk Sağlık Çalışanları.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2025 |
Kabul Tarihi | 20 Mayıs 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 15 Sayı: 29 |
Bu dergide yayınlanan tüm çalışmalar, Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License kapsamında lisanslanmıştır.