İnsanlığın varoluşundan beri gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde kadınlar yalnız bırakılmamış, çevreleri tarafından desteklenmişlerdir. Bu desteğin çoğu arkadaş, aile, toplum ve ebeler tarafından sağlanmıştır. Tarih içerisinde, doğumlara katılmış deneyimli kadınlar “ebe” olarak adlandırılmış ve “ebe” sözcüğü “kadınla birlikte” anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle bir meslek olarak ebelik, tüm kültürlerde, tarih boyunca sosyal bir role sahip olmuştur. Fakat, 20.yy’ın ortalarından beri çoğu ülkede, bir çok kadın ev yerine daha çok hastanede doğum yapmaya başlamış ve doğumda sürekli destek rutinin dışına çıkmıştır. Doğum eyleminde medikal müdahalelerin yaygın kullanılmasıyla kadınlar yalnızlığa itilmiş, sosyal destek ve destekleyici ebelik bakımı yerini teknolojik yaklaşımlara bırakmıştır. Bu durum kadınların yeterince destekleyici bakım alamamasına, sadece rutin tıbbi bakım almasına ve sezaryen oranlarının artmasına neden olmuştur. Kadınların doğum deneyimlerinin insani değerlerden uzaklaşması, ebeler tarafından sağlanan sürekli bire bir desteğin geri döndürülmeye çalışılmasına neden olmuştur. Ebeliğin bağımsız rollerinden biri olan sosyal desteğin, anneler ve yenidoğanlar için doğum sonuçlarını iyileştirdiği bilinmekte ve bu nedenle gittikçe önemi artmaktadır. Bu derleme, gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde sosyal destek sistemleri ve destekleyici ebelik bakımı hakkında ebelik öğrencilerinin ve ebelerin bilgilendirilmesi ve bu konuya dikkat çekmek amacıyla yazılmıştır.
Since the existence of mankind, there is assistance to women who are pregnant or childbirth or in post-partum period by people around them for not to leave them alone. Most of these supports are provided by their friends, families, community and midwives. In history, experienced women who attended childbirths were called “midwives” and the word “midwives” was used to mean “with women.” For this reason, as a profession, midwifery has had a social role throughout history in all cultures. However, in most countries since the middle of the 20th century, many women have begun to give birth in hospital rather than home, and have been out of routine support at birth. Women are isolated by common usage of medical intervention to parturition and, social support and supportive midwifery care have left their places to technological approaches. This has resulted in women not only receiving adequate supportive care, but also receiving routine medical care and increasing cesarean rates. The divergence of women’s childbirth experiences from human values has led to an attempt to return a sustained individual support provided by the midwives. It’s well known that social support that is one of an independent role of midwifery enhances the parturition results for both mother and neonatal therefore it becomes more significant. This review is written to acquaint to midwives and students of midwifery about social support systems and supportive midwifery care during pregnancy, childbirth and postpartum periods, and to point out this subject.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 2 |