This study was conducted for the purpose of determining the nursing diagnoses in the nursing care plans of patientswho had been treated in the past year in an adult general intensive care unit, and of evaluating the diagnoses accordingto their conformity to the diagnoses of the North American Nursing Diagnosis Association (NANDA). This descriptiveand retrospective study was carried out in the general intensive care unit of a university hospital. The sample consistedof the nursing care plans of 277 patients who were in the intensive care unit between 1 November 2011 and 1 November2012. Data collection was performed using a form created by the researchers, the first part of which contained questionson the patients’ personal and medical diagnoses, while the second part contained 2009-2011 NANDA nursing diagnosislists grouped according to Gordon’s Functional Health Patterns. Data was evaluated as numerical and percentagedistributions. In the care plans examined, it was established that total of 26 different nursing diagnoses were recordedby nurses, of which two described collaborative problems, and that certain diagnoses contained errors in standardterminology in their diagnostic statements. When these diagnoses were examined, it was determined that the mostcommon diagnoses were of inadequate information (89.5%), risk of infection (85.9%), and inadequate personal care(34.7%). It was found that there were no nursing diagnosesin the patient care plans relating to sexuality andreproduction or to beliefs and values. According to theresults of this study, it may be said that nursing care planswere used in the intensive care unit, but that the diagnosesdetermined in the nursing care plans were insufficient whenthe nursing care needs of a patient receiving treatment inthe intensive care unit are considered; neglecting the stressexperienced by the patient and psychosocial domains,which focuses on the physiological area and said not aholistic assessment of patient care
Bu araştırma, bir üniversite hastanesinin yetişkin genel yoğun bakım ünitesinde son bir yıl içinde tedavi görmüş olan hastaların hemşirelik bakım planlarında yer alan hemşirelik tanılarının belirlenmesi ve tanıların The North American Nursing Diagnosis Association (NANDA) tanılarına göre uygunluğunun değerlendirilmesi amacı ile yapıldı. Tanımlayıcı ve retrospektif nitelikteki bu araştırma bir üniversite hastanesinin genel yoğun bakım ünitesinde gerçekleştirildi. Araştırmanın örneklemini 1 Kasım 2011- 1 Kasım 2012 tarihleri arasında yoğun bakım ünitesinde yatan 277 hastanın hemşirelik bakım planı oluşturdu. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan birinci bölümde hastanın kişisel ve tıbbi tanısına ilişkin soruların, ikinci bölümde ise Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntülerine göre gruplandırılmış 2009-2011 NANDA hemşirelik tanı listesinin yer aldığı veri toplama formu kullanılarak toplandı. Veriler sayı ve yüzdelik dağılımla değerlendirildi. İncelenen bakım planlarında hemşireler tarafından iki tanesi kollobratif sorunlara yönelik belirlenmiş tanılar olmak üzere toplam 26 farklı hemşirelik tanısının kaydedildiği ve bazı tanıların ifadelerinde ise standart terminoloji açısından hatalar olduğu saptandı. Belirlenen tanılar incelendiğinde ise; bilgi eksikliği (%89.5), enfeksiyon riski (%85.9) ve bireysel bakımda yetersizlik (%34.7) tanılarının en fazla belirlenen tanılar olduğu tespit edildi. Hemşirelik bakım planlarında cinsellik ve üreme biçimi ile inanç ve değerlere ilişkin hemşirelik tanılarının yer almadığı belirlendi. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlara göre yoğun bakım ünitesinde hemşirelik bakım planlarının kullanıldığı ancak yoğun bakımda tedavi gören bir hastanın hemşirelik bakımı gereksinimleri düşünüldüğünde hemşirelik bakım planlarında belirlenen tanıların yeterli olmadığı, hastaların yaşadığı stres ve biyopsikososyal alanların göz ardı edilip, fizyolojik alana odaklanıldığı ve hasta bakımının bütüncül değerlendirilmediği söylenebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2015 |
Gönderilme Tarihi | 15 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 5 Sayı: 1 |