Modern şehrin yeni gelen açısından bir kaos ortamı imlemesi üzerinden yemek, bu kaotik ortama kapılmadan kırsal/geleneksel alışkanlıklara olan bağlılığı sürdürmenin bir yoludur. Ayrıca kimi zaman, yemek ve yemeğin taşındığı nesne/eşya, ait olunan kültürel kimliği metaforik anlamda temsil eden bir göstergedir. Söz konusu göstergeler özellikle sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamda farklı sınıflardan oluşan ve modern şehirlerde tutunma mücadelesi içesinde olanlar açısından geçmiş, şimdi ve gelecek ile iletişim kurmada önemli araçlara dönüşür. Bu çalışmanın araştırma nesnesini oluşturan ve betimleyici içerik analiz yöntemiyle incelenen Sefertası (Lunchbox, 2013) filminde de ‘yemek’, esasında sanayileşme ile birlikte kırsaldan modern şehirlere ihtiyaç duyulan iş gücünü karşılamaya yönelik göç eden ‘kitle’ hareketlerinin uyum ve tutunma mücadelelerinin yansıtıldığı bir ‘sembol’ görünümündedir. Yemeğin taşındığı sefertası ise, iki karakter arasında iletişim sürecinin başlamasına aracılık etmesinden öte, modern şehir yaşamının dikey yapılaşmasının, yoğunluğunun, tıklım tıklım doluluğunun ama aynı zamanda birbirine karışmadan farklılıklarını muhafaza edebilen yapısının basit bir metaforik görüngüsüdür. Ayrıca, yemeğin kişilerarası iletişim sürecinde duygusal ve hegemonik ilişkilerin sürdürülmesi üzerinden sembolik anlam kazanması da filmde öne çıkan bir diğer önemli unsur olarak belirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 2 |