üşünce, dil ve iletişim kavramları tanımlama yapmaya niyet edildiğinde birbirlerine referans vermeden açıklanamayacak bağlarla bağlı ve birbiriyle etkileşim içinde olan kavramlardır. İletişimin öncelikle insanın kendisiyle, zihinsel bir sürece tâbi olarak başladığı düşünüldüğünde; bunu düşünme eyleminden ayrı ve dilden bağımsız bir şekilde yapamacağını söylemek mümkündür. İnsanın kendisiyle iletişimi dediğimiz düşünmenin, dili nasıl kullandığımızı; dili kullanım biçimimizin ise dünyayı algılayışımıza etki ettiği aşikârdır. Amerikalı bilişsel bilimci ve dil feslefecisi Jerry Fodor, ortaya attığı Düşüncenin Dili Teorisi’yle kişiler iletişime geçmeden önce kendisinin hesaplamalı/matematiksel (computational) diye adlandırdığı bir dil ile konuşurlar. Bunu yapay zekalardaki gibi işlemciye giren girdi ve çıktı biçiminde açıklayan Fodor, insan zihninin de bu şekilde işlediğini ortaya atar. Fodor’un savunduğu hesaplamalı zihinsel süreçler tamamen bilinç dışı olduğu gerekçesiyle Searle tarafından tamamen reddedilmektedir. Fodor’u ve argümanlarını anlamak, öncülü olan Chomsky’yi anlamaktan geçtiği için çalışmada öncelikle Chomsky’nin dil edimine dair hipotezleri açıklanmıştır. Ardından Fodor’un dile ve düşünceye dair söylemlerini dilbilimci Wittgenstein ve zihin felsefesici Searl ile ilişkilendirerek iletişimsel sürecin bilinç, dil ve düşünce ile ilintisi tartışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 2 |