Ana akım iktisadi görüşe göre birey, rasyonel davranarak tüketimini optimum
derecede hesaplamakta ve bu şekilde maksimum faydaya ulaşmaktadır. Faydanın
ölçülebilir olduğuna ve ölçülemeyeceğine dair ise kardinal ve ordinal fayda
teorileri bulunmaktadır. Fakat davranışsal iktisat ile ilgili yapılan çalışmalarda
fayda; karar faydası, deneyimlenen fayda (anımsanan fayda ve gerçek zaman
faydası), beklenen fayda, kalıntı fayda (residual utility) ve tanısal fayda
(diagnostic utiliy) olarak ele alınmakta ve bu kavramları açıklayabilmek için
çeşitli deneyler yapılmaktadır. 2002 yılında ekonomi alanında Nobel ödülü alan
psikolog Daniel Kahneman’ın da öncülük ettiği fayda teorilerine ait deneyler ile
kişilerin ne hissettikleri ve mutlu olup olmadıklarına nasıl karar verdikleri
araştırılmıştır. Böylelikle ana akım iktisadın insan yaşamında bir ölçü olarak ele
aldığı fayda kavramının yanında mutluluk kavramının da iktisatta önem kazandığı
görülmektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 4 Sayı: 2 |