Haberleşmenin temeli geçmişe dayanmasına rağmen, yaşadığımız çağda, gelişen teknolojinin de etkisiyle elektronik haberleşme, hayatta vazgeçilmez bir unsur olma özelliğini eskiye nazaran daha da artırmıştır. Gerçekten de, günümüzde kişilerin kendilerine ait ve herkesin bilmesini istemedikleri hayat alanları, elektronik haberleşme teknolojileri vasıtasıyla yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bundan dolayıdır ki Orwell‟ın 1984 adlı romanında belirttiği gibi, kişiyi her an gözetleyen, ona özel bir alan bırakmayan Büyük Birader sendromu yaşadığımız dönemde aslında çok uzak bir ihtimal değildir. Kişinin ve kişiliğin korunmasında önem taşıyan hususlardan birisi de “kişisel verilerin” korunmasıdır. Elektronik haberleşme alanında meydana gelen gelişmeler kişi temel hak ve özgürlüklerinin koruma önlemlerinin geliştirilmesi ve özel hayata saygı ilkelerinin belirlenmesini gerekli kılmıştır. Kişisel verilerin korunması, çağımızda, insan hakları kavramı ve korunması bilincinin gittikçe gelişmesine paralel olarak önemini artırmaktadır. Kişisel verilerin korunması Anayasa‟da temellerini bulan haberleşmenin gizliliği ile yakından ilgilidir. Gizliliğin sağlanması Anayasa‟nın 22. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir.
Kişisel verilerin korunması Özel hayata saygı Kişisel verilerin işlenmesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: XIII Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.