Günümüzde ceza muhakemesinin sağlıklı bir şekilde yapılmasını veya muhakeme sonunda verilecek kararların yerine getirilmesini sağlamak amacıyla geçici olarak başvurulan ve hükmün verilmesinden önce bireyin anayasa ile güvence altına alman temel hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesini gerektiren koruma tedbirlerine başvurulması zorunludur. Bu tedbirlerden kişi özgürlüğüne yönelik olan tutuklama koruma tedbiri en ağır bir koruma tedbiri niteliğindedir. Uygulamada tutuklama koruma tedbirinin kötü uygulamaları yüzünden ülkemizin itibarını zedeleyen birtakım mahkeme kararları nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tazminata mahkum edilmişliğimiz de bulunmaktadır. Ülkemizde Avrupa Birliğine uyum süreci içinde yapılan son yasal düzenlemeler çerçevesinde hukuk devleti gereği olarak Anayasamızda düzenlenen ölçülülük veya orantılılık ilkesi (1982 AY. m. 13) çerçevesinde, kişi hak ve hürriyetlerine yapılacak sınırlamaların ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı düzenlenmesi karşısında bu ilkenin gerçekleştirilmesine yönelik yapılan son yasal düzenlemelerden biri de 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’dur. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunumuzda ceza muhakemesinin yapılması sırasında, başvurulacak koruma tedbirlerine yönelik olarak yapılan düzenlemelerde ölçülülük ilkesine büyük önem verilmiştir.
Adli Kontrolün Şartları Adli Kontrol Yükümlülükleri Güvence Gösterme Yükümlülüğü
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: IX Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.