1982 Anayasası’nın en belirgin özelliği yasama-yürütme arasındaki dengeyi yürütme, temel hak ve özgürlüklerle- otorite arasındaki dengeyi de otorite lehine bozmuş olmasıdır. Bu Anayasa’nın en önemli yeniliklerinden bir tanesi de olağanüstü döneme ilişkin düzenlemelerdir. Olağan dönemi ve olağanüstü dönemi düzenleyen iki ayrı madde ve iki ayrı sistem mevcuttur. Denilebilir ki, 1982 Anayasasında içiçe geçmiş iki Anayasa sözkonusudur. Ayrıca bu Anayasa yürütmeye görev olmanın yanı sıra yetki olma özelliğini de kazandırmış ve yürütmeyi diğer organlarla eşit bir konuma ulaştırmıştır. Anayasada yürütme organı artık sadece “kanunlar çerçevesinde” görev yapan bir organ değil, aynı zamanda doğrudan doğruya Anayasa’dan aldığı ve kullanabileceği yetkileri bulunan bir organ durumuna gelmiştir. 1982 Anayasası, her ne kadar 1961 Anayasası’na nazaran yürütme organına daha geniş bir düzenleme yetkisi tanımışsa da bu, yürütmenin “muhtar düzenleme alanı” bulunduğunu göstermez. Yürütmenin artık aynı zamanda bir yetki olması ve Anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirilmesi, “yürütmenin kanuna bağlılığı”, “idarenin kanuniliği” gibi ilkelerin ortadan kalktığı şeklinde yorumlanamaz. 1982 Anayasası döneminde Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararlar incelendiğinde Mahkeme’nin de bu konuda hemen hemen aynı kanaatte olduğu anlaşılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2004 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: VIII Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.