Cezaevi sosyolojisi alanında yapılan araştırmalar, kırk yılı aşkın bir süreden beri, cezaevlerini hükümlülerin ve ailelerinin kişisel ve toplumsal konumlarına zararlı bir etki yapan ve topluma yeniden uyum sağlamayı kolaylaştıracağı yerde daha da azaltan mutlak kurumlar olarak tanımlamaktadır. Cezaevleri, günümüze kadar her alanda tartışılmış, bu kurumlarda reformun gerekliliği belirtilmiştir. Cezaevi reformu, yaklaşık olarak cezaevlerinin kendiyle çağdaştır ve adeta onun programı gibidir. Batı Avrupa ülkelerinin çoğunda son yirmi yılın cezaevi reformunun temel yaklaşım biçimlerinden birisi, değişik reformlar aracılığıyla infazın dış dünyaya açılmış olmasıdır. İnfazın, dışarıya açılmış olması, örneğin denetim altında uzun süreli ziyaretlerin, sınırsız yazışma olanağının ve medyaya ulaşmanın sağlanması, yerel topluluğun infaza dahil edilmesi ile yerel kurumlardan yararlanmanın sağlanması gibi uygulamalar, cezaevleriyle ilgili mutlak bir kurum olma tanımından kaynaklanan olumsuz belirtileri azaltan, topluma yeniden uyum sağlamayı destekleyen ve fazla büyük bir ekonomik yük gerektirmeyen hususlardır. Haberleşme ve ziyaret olanaklarının genişletilmesi, hükümlülere insan onuruna yaraşır ve tahammül edilebilir ortak bir yaşam sağlamaya yönelik, serbestliğe doğru giden çağdaş infaz sisteminin esaslarındandır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2003 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Cilt: VII Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.