Bilindiği üzere çağdaş iş hukukunun temel amaçlarından biri işçiye iş güvencesinin sağlanması, başka bir deyişle işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından yapılacak fesihlere karşı korunmasıdır. Fakat bu konuda bir güvence sağlanması, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin her ne olursa olsun sürdürülmesi anlamını da taşımaz. Bu açıdan “iş güvencesi” kavramı İle amaçlanan, işçinin işine geçerli bir sebep olmaksızın son verilebilme olanağının sınırlanmasıdır. Biz bu çalışmada, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.07.2003 tarihli ve E.2003/12442, K.2003/13123 sayılı kararı çerçevesinde, işverenin iş sözleşmesini bildirimli olarak fakat geçerli bir nedene dayanmaksızın feshetmesinin ne tür sonuçlar doğuracağını, feshin gerçekleştirildiği tarihte yürürlükte bulunan 4773 sayılı İş Güvencesi Kanunu kapsamında ele alacağız. Belirtmek gerekir ki, 4857 sayılı yeni İş Kanunumuz, 4773 sayılı Kanun'la getirilmiş iş güvencesi hükümlerine önemli ölçüde bağlı kaldığından, söz konusu karar, yeni İş Kanunu'muzun uygulamasına ışık tutacak niteliktedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2003 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2003 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2003 Cilt: VII Sayı: 3-4 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.