Hakimin kararına doğrudan ve kesin olarak esas teşkil eden şahit ifadeleri üzerinde, eski hukukumuzda titizlikle durulmuş ve yalancı şahitliğin
önlenebilmesi için şahitlerde bir takım şartlar aranmıştır. Bunlar, şahidin kör olmaması, dürüst olması, hadiseyi bizzat gözlemlemiş olması, yapacağı şahitliğin kendisine bir menfaat sağlamaması ve ifadelerinde çelişki bulunmaması gibi hususlardır. Şahitlerin verdiği ifadelerin doğruluğundan kuşkulanan hakim, yapılan şahitliği kabul etmeyerek, davacının başka şahitler getirmesini isteyebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2000 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2000 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2000 Cilt: 4 Sayı: 1-2 |
Bu Eser Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.