2000’li yıllardan önce kültürel coğrafyada temsile dayalı yaklaşım ve teoriler daha ön planda iken 2000’li yılların başından günümüze temsil ötesi teoriler daha görünür olmaya başlamıştır. Dönemsel olarak baskın bir teori ön plana çıkmasına karşın kültürel coğrafya içinde her iki yaklaşımda yaygın bir şekilde işlerliğe sahiptir. Bilindiği gibi kültürel yaşam çok farklı anlamlarla yüklü ve tek bir yaklaşımla ele alınamayacak zenginlikte bir içeriğe sahiptir. Bu nedenle sınırlı bir perspektif ve yaklaşımla ele alınması doğal olarak bu kültürel zenginliği yansıtmaya yetmeyecektir. Temsil ve temsil ötesi teoriler önemli oranda kültürel çeşitliliği daha iyi yansıtma düşüncesiyle coğrafi disipline taşınmıştır. Temsil, dünyada var olma biçimlerimizi oluşturup gerçeğe dönüştürme olarak tanımlanmaktadır. Bu gerçekliği önemli oranda dil ve söylemler yoluyla oluşturur.
Çalışma boyunca temsil teorileri, temsil ötesi teori ve mekan üzerine geliştirilmiş farklı teori, paradigma yaklaşımlardan konuya yaklaşılacaktır. İlk bölümde daha çok temsil ve temsil ötesi tartışmalarının sosyal bilimler içindeki yeri irdelenecektir. İkinci bölümde daha özele inilerek temsil ve kültürel coğrafya içindeki yeri üzerine odaklanılacaktır. Üçüncü bölümü ise temsil ötesi teori(ler) kültürel coğrafya ilişkisi oluşturacak; temsil ötesi teorilerin kültürel coğrafya içinde neden son yıllarda ön plana çıktığı incelenecektir. Sonuç bölümde ise genel bir değerlendirmeye gidilecektir.
Before the 2000s the approaches and theories based on representation were more prominent in cultural geography, theories beyond representation have become more visible since the early 2000s in geography. Tough a periodically dominant theory comes to the fore, both teories operate widely within the cultural geography subdiscipline. As is known, cultural life has a rich content that is loaded with very different meanings and cannot be addressed with a single approach. Therefore, it will naturally not be enough to reflect this cultural richness when it is handled with a limited perspective and approach. Representation and non-representational theories have been brought to geographic discipline with the idea to better reflect cultural diversity. Representation is defined as creating the ways we exist in the world and turning it into reality. It creates this reality through language and discourse to a great extent.
Throughout the study, the subject will be approached from representation theories, non-representation theory and different theories and paradigm approaches developed on space. In the first part, the place of representation and non-representational discussions in social sciences will be examined. The second part will focus more specifically on representation and its place in cultural geography. The third part will establish the relationship between post-representational theory (s) and cultural geography; It will be examined why theories beyond representation have come to the fore in the cultural geography in recent years. In the conclusion section, a general evaluation will be made.
Representation non-representational theory language practice
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2021 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 30 Sayı: 1 |