The Turkish language's relationship with other world languages, as well as the borrowing system it has established, as well as its internal dynamics, have all seen innovation, change, enrichment, and progress. The Oghuz Turks, who joined Islam and converted to Christianity in the eleventh century, were reported to lack a written language. In the thirteenth century, the written language began to emerge as a result of its establishment. The fact that the scripture of Islam, which the Oghuz Turks met and adopted, was in Arabic and that the prophet spoke Arabic, brought with it the dignity and the belief of holiness in this language. Arabs, one of the long-established and ancient nations of the world whose language is Many semantic equivalence concerns can be noticed in some of these borrowings. Lars Johanson’s the Relationship of Languages and Explanation of Effect Model so the Code coping model was applied to this study. According to this model, the socially dominant language is Arabic (B), the socially weak language is Turkish (A). In this study; the semantic deviations in quotations given from B to A,an examination was made on the quotations from Arabic to Turkish. The semantic modification of terms adopted from Turkish is investigated in this study (to keep their meaning, gain connotation, and get a new meaning by departing from their meaning).
Diğer dünya diller gibi yenilik, değişim, zenginleşme ve gelişim, Türk dilinin kendi bünyesinde; iç dinamiklerinde olduğu gibi diğer dünya diller ile de kurduğu ilişki ve ödünçlemeler ile süre gelmiştir. İslamiyet’i kabul edip Batı’ya on birinci yüzyılda yönelen Oğuz Türklerinin yazılı bir dili olmadığı bilinmektedir. Yerleşik hayata geçmeleri ile on üçüncü yüzyıldan itibaren yazı dili oluşmaya başladı. Oğuz Türklerinin tanıştıkları ve benimsedikleri İslamiyet’in kutsal kitabının Arapça olması ve peygamberinin de Arapça konuşması, bu dile olan saygınlığı ve kutsiyet inancını beraberinde getirdi. Dünyanın köklü ve eski milletlerinden biri olan Araplar ve onların sahip oldukları dilleri Arapça, dünyanın en eski ve ilginç dillerinden birisidir. Yapılan ödünçlemelerde bazı sözcüklerde anlamsal pek çok eşdeğerlik problemleri görülebilmektedir. Lars Johanson’un Dillerin İlişkisi ve Etkinin Açıklanması Modeli yani Kod Kopyalama Modeli bu çalışmaya uygulanmıştır. Bu modele göre sosyal açıdan baskın dil (B) Arapçadır, sosyal açıdan zayıf dil (A) Türkçedir. Çalışmada; X’in Y’ye verdiği alıntılardaki anlam sapmaları, Arapçadan Türkçeye geçen alıntılar üzerine inceleme yapılmıştır. Bu çalışmada Türkçenin ödünçlediği sözcüklerin semantik (anlamını aynen koruma, yan anlam kazanma, anlamından saparak yeni bir anlam kazanma) değişimi irdelenmektedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.