Özyaşamöyküleri gerçek bir kişinin bugünden geçmişe bakarak hesaplaşmalarda, yüzleşmelerde, çıkarımlarda bulunduğu metinlerdir ve faklı nedenlerle kaleme alınabilir. Bu metinlerde asıl amaç, kişinin kendini görünür kılmasıdır. Kişi, kendi yaşamını kaleme alırken hafıza meselesi devreye girer ve yazma eylemi boyunca kişinin kendi hayatı da olsa yeniden üretilmiş metinler olarak kendini gösteren özyaşamöyküleri kurmaca metinler sınıfına dâhil edilir. Kişinin bireysel yaşamının aktarımın yanı sıra tanık olduğu tarihsel ve toplumsal olay/durumlar da metne eklemlenerek kişinin perspektifinden dönemlerin algılanması noktasında önemli metinler olarak konumlandırılabilir. Doğan Tekeli’nin özyaşamöyküsü olan Çebiş Evi’nden Hisartepe’ye isimli eser, yazarın bugününden geçmişine bakarak ve retrospektif bir biçimde şimdiye uzanan hayat öyküsünün izdüşümü olarak kendini göstermektedir. Artık olgunluk çağına gelmiş olan yazar, kendi yaşamını kalemine alırken özyaşamöyküsünde aranan pek çok niteliğe temas etmiş ancak bunu yaparken oldukça mesafeli bir tavır takınmıştır. Bu tavrın sonucu ise eserin meslek anılarının ağır bastığı bir başarı öyküsüne dönüşmesine zemin hazırlamıştır. Ancak yalnızca meslek anılarına odaklanmadan kişinin kendi hayatına dair hangi ipuçları verdiğinin peşinden gidilerek eserin tamamen de meslek anılarından ibaret bir başarı öyküsü olmadığı tespitine ulaşılmıştır. İnceleme boyunca Doğan Tekeli’nin seksen dokuz yıllık yaşamı özyaşamöyküsel kuramlar çerçevesinde tartışılmış; yazarın hafızası, bilinci, anıları, kimliği, mekân-kişi etkileşimi ve mekânın kişiselleşmesi gibi unsurlar irdelenmiştir
Autobiographies are texts in which a real person makes reckonings, confrontations and inferences by looking at the past and can be written for different reasons. The main purpose of these texts is to make the person visible. While writing one's own life, the issue of memory comes into play, and autobiographical texts, which appear as reproduced texts, even if it is one's own life, are included in the class of fictional texts. In addition to the transfer of the individual's life, historical and social events/situations witnessed by the person can be added to the text and positioned as important texts in terms of perceiving the periods from the perspective of the person. Doğan Tekeli's autobiography, Çebiş Evi’nden Hisartepe’ye, presents itself as a projection of the author's life story, looking at his past and retrospectively. The author, who has reached the age of maturity, has touched on many qualities sought in her autobiography while penning his own life, but while doing this he has adopted a very distant attitude. The result of this attitude paved the way for the work to turn into a success story in which professional memories predominate. However, it has been determined that the work is not a success story consisting entirely of professional memories by following what clues it gives about one's own life without focusing only on professional memories. Throughout the study, Doğan Tekeli's eighty-nine-year life was discussed within the framework of autobiographical theories; elements such as the author's memory, consciousness, memories, identity, space-person interaction and the personalization of the space have been examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar, Edebi Teori, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.