Bireyin düşünce ve duygularını ifade edeceği sanatlardan biri olan edebiyatın, her konuda olduğu gibi Marksist eleştiri ışığında da ezilen sınıfın sesini duyurmak için önemi ve yüklenmiş olduğu işlevleri vardır. Özellikle sınıfsal farklılıkları olan ve sosyal olarak uyum içerisinde yaşamayan toplumlarda edebiyat küçümsenemeyecek kadar önemli bir yere sahiptir. Bu durumun belirgin örneklerinden Charles Dickens’ın Zor Zamanlar ve Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel yapıtlarını inceleyip edebiyatın önemini daha iyi kavramak mümkündür. Dickens’ın yaşadığı dönemde İngiltere ülke olarak maddi açıdan refah içerisindeyken, alt sınıf vatandaşların zorluklar içinde yaşadığı görülmektedir. Dickens da halkın yaşadığı bu zorlukları yapıtlarına yansıtmıştır. Bu bağlamda Zor Zamanlar o döneme ışık tutmaktadır. Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel adlı romanına bakıldığında, iki büyük savaşa şahitlik eden vatandaşların kendi canlarını hiçe sayarak vatan toprakları için mücadele etmesine karşın idareciler tarafından hainlikle ve casuslukla suçlandığına dair örnekler vardır. Dickens eserlerinde kendi döneminin zorluklarını ele almıştır. Aynı şekilde Aytmatov da yaşadığı dönemin zorluklarını romanlarına yansıtmıştır. Her iki yazarın olaylara yaklaşımında benzerlikler de gözlemlenmektedir. Dickens’ın yaşamının ilk dönemleri zor şartlar altında geçmiş ve yaşadığı bu zor şartları gelecek nesillere aktarmak için romanlar kaleme almıştır. Aytmatov ise zor bir dönemden geçen ülkesinin sosyal durumunu anlatan romanlar yazmıştır. Hem Dickens hem de Aytmatov eserlerini çıkar merkezli bir sistemden birey merkezli bir yapıya geçmeyi sağlamak amacıyla yazmışlardır. İşte bu sebeplerden ötürü yaklaşık yüzyıl önce yazılan eserler günümüzde hâlâ değer görmektedir. Bu eserler aracılığıyla bu makalede Charles Dickens’ın Zor Zamanlar ve Cengiz Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel eserlerinde Marksist kuramın etkileri incelenecektir.
Edebiyat Toplum Ezilen Sınıf Charles Dickens Cengiz Aytmatov
For some people, literature can be a source of entertainment, but this is not the case for everyone. Literature is especially important in a culture where there is class division and people do not live in a socially cohesive environment. Dickens' Hard Times and Aitmatov's The Day Lasts More Than a Hundred Years provide concrete examples of this circumstance. Despite the fact that there was tangible comfort, a significant amount of work potential, and industrial power all over the land, the English state decided to loathe and oppress its population. Dickens lived in such difficult circumstances and attempted to pass on these difficulties to future generations. In the instance of Aitmatov, while the state went through two major wars and its citizens gave their lives for their homelands, the state decided to blame some of its citizens as traitors and spies. Aitmatov wrote his works, which explain the difficult socioeconomic conditions of his country, with the same thinking and attitude. Both Dickens and Aitmatov wrote in order to cause a shift in the system oppressing the lower classes. In this regard their works show similarities. Because of these factors, their works from around a century ago are still considered important today. Through these works, this article will examine the effects of Marxist theory in Charles Dickens's Hard Times and Cengiz Aitmatov's The Day Lasts More Than a Hundred Years.
Literature Society Oppressed Class Charles Dickens Cengiz Aitmatov
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 10 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Karamanoglu Mehmetbey University Journal of the Faculty of Letters is lisensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.