1895-1975 senelerinde yaşayan Fahri Celâl Göktulga döneminin sosyal ve kültürel meselelerine dair konuları öykülerine aksettiren önemli yazarlardandır. II. Meşrutiyet’ten (1908) Cumhuriyet döneminin tek partili siyasal sürecin sonuna kadar devam eden geçiş evresinin hikâyecileri arasında sayılan Göktulga’nın öyküleri bu geçiş döneminin sosyal ve siyasal anlamda izlerini yansıtır. Göktulga, öykülerinde kimi zaman o devrin eğitim- öğretim faaliyetlerine dair anlatımlarda bulunurken kimi zaman da o devirde okullardaki formal eğitime dair ayrıntılar paylaşır. Göktulga’nın öykülerine yansıyan eğitim ortamı ve sistemi, ezber merkezli ve yetersizdir. Öğretmenler kalabalık sınıflarda etkisiz kalmakta, öğrencilerle olumlu bir iletişim kuramamaktadır. Öğrenciler hem okula hem derslere karşı mesafeli ve ilgisizdir. Eğitim ortamı olarak okul, disiplinsiz ve verimsizdir. Öykülerde, çocuğun aile içindeki yetiştirilme tarzına dair ayrıntılar yer alır. Kimi öykülerde aile bireyleri çocuğa ve onun eğitim sürecine aşırı bir ilgi ve takibe sahiptir. Ancak çocuk bu ilgi ve takibe karşı ilgisizdir. Kimi öykülerde de tersi bir durum söz konudur; çocuk ve onun eğitim süreci önemsenmez, aile içinde şiddete veya istismara maruz kalır. Çocuk eğitimi yaklaşımları açısından Göktulga’nın öykülerinde iki farklı ve yanlış yaklaşım dikkat çeker. Biri aşırı koruyucu yaklaşım diğeriyse çocuğun baskı altında tutulduğu yaklaşım tarzıdır. Fahri Celâl Göktulga’nın öykülerinde eğitim sürecine ve çocuğa dair olumlu bir yaklaşım, izlenim söz konusu değildir.
yok
yok
Fahri Celâl Göktulga, who lived between 1895 and 1975, was a writer whose stories closely concerned the social issues of his time. His stories reflect the social and political activities of this transition period. Göktulga sometimes shares elements of the educational activities of that period in his stories and sometimes discloses details about the formal education in the schools of that period. The educational environment and system reflected in Göktulga's stories is memorization-centered and inadequate. Students are distant and indifferent to both school and their classes. As an educational environment, school is undisciplined and inefficient. In some stories, family members have an excessive interest in and closely follow or monitor the child and the educational process. However, the child is not interested in this attention or follow-up. In some stories the opposite holds true: the child and the educational process are ignored or exposed to domestic violence and/or abuse. In terms of child education approaches, two different and incorrect approaches stand out in these stories. One is an overprotective approach, the other is a violent and oppressed approach. There are no positive approaches or impressions about the education process or the child in Fahri Celâl Göktulga's stories.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 24 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Karamanoglu Mehmetbey University Journal of the Faculty of Letters is lisensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.