Milletler tarih boyunca yaşadıkları yerlere ad vererek o yeri sahiplenmişlerdir. Duygularını, inançlarını, yaşayışlarını, deneyimlerini bu adlara aksettirmişlerdir. Milletler tarih sahnesinden çekilseler dahi kültürel kimlikleri yer adlarında ölümsüzleşmiştir. Bu çalışmada; Konya ilinin sınırları içinde inşa edilen Bozkır Barajı havzasındaki 16 köyde, Hadim ve Bozkır ilçe merkezlerinde bitki adlarından oluşan yer adları; kullanım sıklığı, işaret ettiği coğrafî nesne, anlam, işlev ve yapı bakımından incelenmiştir. Çalışmada kullanılan malzemeler derleme ve tarama yöntemleriyle elde edilmiş olup elde edilen veriler topografik haritalardan, belediyelere ait resmî kayıtlardan ve saha araştırması ile halk ağzından derlenmiştir. Göçebe bir hayat süren Türkler için bitkiler, temel besin kaynağıdır. Bitki adları ile yer adı oluşturma Türklerin doğaya verdikleri önemi gösterir. Konya, yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük şehridir. Tarıma elverişli, verimli topraklara sahiptir. Çalışma alanımız olan Bozkır ve Hadim ilçeleri, endemik bitkilerce zengin Orta Toroslar bölgesinde yer alır. Bu da bölgenin florasının zenginliğini ortaya koyar. Bozkır Barajı havzasındaki köylerde bitki adlarından oluşan 163 yer adı tespit edilmiştir. Bu adlarda 55 farklı bitki adıyla karşılaşılmıştır. Yer adlarının oluşumunda en çok kullanılan bitki adları; ardıç, kavak, söğüt, ceviz, elma, arpa, kiraz ve eriktir. Bu bitkilerin yörede en çok yetiştirilen bitkiler olduğu bilgisinden hareketle yer adlarından yöre halkının yaşam şekline, geçim kaynaklarına, yörenin iklim ve bitki örtüsüne dair çıkarım yapmak mümkündür. Bu çalışma kapsamında derlenen bitki adından oluşan yer adlarının büyük çoğunluğu Türkçedir. Ancak göç ve fetihler neticesinde Türkçenin fonetiğine uygun hâle getirilmiş Arapça, Farsça ve Ermenice kökenli yer adlarına da rastlanmıştır. Çalışma kapsamında derlenen bazı bitki adları yalnızca yöre halkı tarafından kullanılmakta ve ağızlarda yaşamaktadır. Sözlü kültüre ait bu verilerin dil bilimi ve yer adı bilimi başta olmak üzere halk bilimi, bitki bilimi, toplum bilimi vb. birçok alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Throughout history, nations have asserted their ownership over particular areas by assigning names to the geographical locations they inhabit. These names are a reflection of their emotions, beliefs, lifestyles, and experiences. Even in the event of a nation's demise, its cultural identity remains indelibly preserved in the names of these places. In this study, we analysed the usage, geographical object, meaning, function, and structure of place names comprising of plant names in 16 villages of Bozkır Dam basin, Hadim and Bozkır district centres within Konya province. The data used in this study was gathered through compilation and scanning methods, and we compiled it from topographic maps, official municipal records, field research, and folklore. Plants serve as the primary source of sustenance for Turkish nomads. This area is replete with indigenous plants, thus attesting to the region's botanical diversity. Konya, the biggest Turkish city in terms of territorial expanse, possesses fertile soils conducive to agriculture. Our research pertains to Bozkır and Hadim districts, which are located in the Middle Taurus region. The use of flora-based toponyms highlights the significance that the Turkish population accords to nature. In the Bozkır Dam basin villages, a total of 163 place names containing plant-related terms were discovered. These names featured a variety of 55 distinct plant names. The most frequently appearing plant names found in place names were juniper, poplar, willow, walnut, apple, barley, cherry, and plum. Based on the given information, it is feasible to deduce the local people's livelihood, way of exisiting, the climate and vegetation of the region through the place names of the densely cultivated plants. Most of the place names, which compose of plant names, included in the study are in Turkish. Due to migrations and invasions, Turkish language has adopted numeros place names of Arabic, Persian and Armenian origin, which have been modified to fit Turkish phonetics. Some plant names, which have been included in this study, are exclusive to the local population and exist only in dialects. It is believed that these cultural observations will prove to be beneficial in several fields, including linguistics, place name studies, folklore, herbology and sociology.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim (Diğer), Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: Cumhuriyet’in 100. Yılı Özel Sayısı (100th Year of the Republic Special Issue) |
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Karamanoglu Mehmetbey University Journal of the Faculty of Letters is lisensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.