The Urla Peninsula stretches from the center of the western Anatolian coast to the Aegean Sea. Its fertile soils and maritime opportunities have made the peninsula economically and commercially important in every period. The route running on the east-west direction connects the peninsula to the Anatolian mainland. Both this route and the secondary roads connected to it converge and disperse in the Barbaros plain as required by geography. The high mountain masses that close the central part of the peninsula from north to south open up in the Barbaros plain. Before the construction of modern roads, the plain provided transportation facilities through its narrow passages. Archaeological data show that the plain was connected to the west by the Mataracı Gorge near the village of Birgi during the Early Bronze Age. The pottery finds observed on the commanding heights on both sides indicate the existence of an early derbent system. In Birgi, in the Hamamıkuyu area, there are the ruins of an accommodation place dating back to the 14th century. At the end of the 19th century, the Birgi connection lost its importance with the construction of a macadamized road passing through the southern part of the plain. The macadamized road coming from Urla follows the valley of Tatar Creek. Previously, Urla-plain connection was provided by the road passing through the Kavaklıdere valley to the north of it. Today's roads are also located on these two routes. Connecting the east-west main route, the plain is also the connection and distribution point for various secondary roads. These roads provide access to the southern sea via Ildırı (ancient Erythrai), Kıran (ancient Korakas/Korykos), Gülbahçe Bay and Zeytinler. Archaeological research provides data showing that the plain and its surroundings have been inhabited in various periods from the Neolithic period to the present day.
Archaic-Classic Period Byzantine Period Çarpan Gorge Çeşme Early Bronze Age Hellenistic Period Late Bronze Age Mataracı Gorge Merdivenlikuyu Middle Bronze Age Neolithic Age Seferihisar Turna Gorge Urla
Urla Yarımadası, Batı Anadolu kıyılarının ortasından Ege Denizi’ne uzanır. Verimli toprakları ve denizsel imkânları, yarımadayı ekonomik ve ticari bakımdan her dönemde önemli kılmıştır. Doğu-batı istikametinde uzanan hat, yarımadayı Anadolu anakarasına bağlar. Gerek bu hat, gerekse buna bağlı tali yollar, coğrafyanın gereği olarak Barbaros ovasında bağlanmakta ve dağılmaktadır. Yarımadanın orta kısmını kuzeyden güneye kapatan yüksek dağ kütleleri Barbaros ovasında aralanır. Modern yolların yapımından önce ova, dar geçitler vasıtasıyla ulaşıma imkân sağlıyordu. Arkeolojik veriler, Erken Tunç Çağı’nda ovanın Birgi köyü yakınındaki Mataracı Boğazı ile batıya bağlandığını göstermektedir. İki taraftaki hakim tepelerde gözlenen keramik buluntuları erken bir derbent sisteminin varlığına işaret etmektedir. Birgi’de Hamamlıkuyu mevkiinde inşası 14.yüzyıla dayanan konaklama yeri kalıntıları vardır. 19.yüzyıl sonlarında ovanın güney kesiminden geçen şose yolun yapımıyla Birgi bağlantısı önemini kaybetmiştir. Urla’dan gelen şose yol, Tatar Deresi vadisini takip etmektedir. Daha önceleri bunun kuzeyindeki Kavaklıdere vadisinden geçen yolla Urla-ova bağlantısı sağlanıyordu. Günümüz yolları da bu iki hat üzerinde yer almaktadır. Doğu-batı ana hattını bağlayan ova, çeşitli tali yolların da bağlantı ve dağılım yeridir. Bu yollar, Ildırı (antik Erythrai), Kıran (antik Korykos/Corycus), Gülbahçe Körfezi ve Zeytinler üzerinden güney denizine ulaşım sağlamaktadır. Arkeolojik araştırmalar, ova ve çevresinde Neolitik dönemden günümüze uzanan bir yerleşim sürecini ortaya koymaktadır.
Çarpan Boğazı Erken Tunç Çağı Hamamlıkuyu Malgaca Mataracı Boğazı Merdivenlikuyu Neolitik Çağ Turna Boğazı
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Erken Tunç Çağ Arkeolojisi, Neolitik Çağ Arkeolojisi, Yerleşim Arkeolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |