Göç, insanlık tarihinin bütün dönemlerinde
görülmekte ve varlığını sürdürmekte olan bir olgudur. Dünya’da ve
Türkiye’de göçmenlerin sayısı azımsanmayacak düzeydedir. Suriye’de 2011 yılında
başlayan savaş nedeniyle çok sayıda birey Türkiye’ye göç etmiştir. Bu bireylerin yaklaşık yarısını kadın
göçmenler oluşturmaktadır. Kadınlar göç sürecinden en çok etkilenen ve
en savunmasız grubu oluşturmaktadır. Bu durum kadın göçmenlerin erkek
göçmenlere kıyasla daha farklı ve özel koruma ihtiyaçları olduğunu ortaya
koymaktadır. Göçmen bireyler arasında kadınlar hem cinsiyetleri hem de toplumsal
cinsiyet temelli sorunlar nedeniyle üreme sağlığı sorunlarıyla sık
karşılaşmaktadırlar. Kadınlar cinsel şiddet, cinsel yolla bulaşan hastalıklar,
gebelik ve doğum komplikasyonları ve aile planlaması hizmetlerinden
yararlanamama açısından yüksek risk altında bulunmaktadır. Sayıları gittikçe
artan ve göç sürecinden en çok etkilendiği düşünülen göçmen kadınların üreme
sağlığı göz ardı edilmemelidir. Göçmen kadınların
üreme sağlığı sorunlarına ilişkin hizmetlere ulaşmasındaki engellerin
azaltılmasına yönelik girişimler sadece kişisel ve kurumsal düzeyde olmayıp
ülkenin genel sağlık politika ve stratejilerini de kapsamalıdır. Özellikle
sağlık sisteminin her basamağında aktif olarak yer alan hemşireler, göçmen
kadınların üreme sağlığının geliştirilmesine yönelik gereksinim duyulan
alanları belirlemeli, ardından bu alanlara yönelik girişimleri başlatmada öncü
olmalıdır. Bu derleme makalede göçmen
kadınların üreme sağlıklarıyla ilgili sık karşılaştıkları sorunlara ve bu
sorunlara yönelik çözüm önerilerine yer verilmektedir.
-
-
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 20 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 36 Sayı: 2 |