AİMS: This study
aims to compare the effects of balneological treatments applied at traditional
and alternative sessions in patients with knee osteoarthritis.
METHODS: Randomized,
controlled, single-blind clinical trial. 50 patients were divided into two
groups. All patients were given a total of 10 sessions of balneotherapy. Group
1 received consecutive treatment for two weeks, while Group 2 received
intermittent treatment for five weeks.
Local peloid at 45°C were applied for 20 minutes, after a tap water
(38°C) bath. Evaluations were conducted before, after treatment and at 12th week
of post-treatment by Pain (VAS), doctor and patient's global assessment (VAS), Health Assessment Questionnaire and Lequesne Knee Index.
RESULTS: In-group
evaluation; all parameters were found to show a statistically significant
improvement between the end of treatment and the 12th week measurements of both
groups of treatments. There was no statistically significant difference between
all the measurements of the two groups.
CONCLUSİON: Our
study suggest that traditional and intermittent balneological therapies have
similar efficacy in patients with knee osteoarthritis. In terms of
health tourism, spa resort managers can arrange alternative treatment
combinations that do not require long-term accommodation, allowing many more
people to benefit from their facilities.
knee osteoarthritis peloidotherapy balneotherapy spa-treatment
AMAÇ: Diz osteoartritli hastalarda uygulanan
kaplıca küründe geleneksel ve alternatif uygulamaların etkinliğini
karşılaştırmak
METOD: Çalışmaya diz osteoartriti olan 50
hasta alındı ve randomizasyonla 25’er kişilik iki gruba ayrıldılar. Tüm
hastalara 20 dakika 38°C’de düz su ile banyo sonrasında her iki diz bölgesine
45°C sıcaklıkta kil niteliğinde peloid uygulandı. Geleneksel kür grubunda(Grup
1) bulunan hastalara olarak 2 hafta süresince
haftada 5 gün olacak şekilde ve alternatif grupta(Grup2)ise 5 hafta süresince haftada
2 seans olacak şekilde toplam 10 seans tedavi uygulandı. Hastalar tedavi
öncesinde, tedavi bitiminde ve tedavi sonrası 12. haftada hastanın ağrı
değerlendirmesi (VAS), doktorun ve hastanın global değerlendirmesi (VAS), Health Assessment
Questionnaire ve Lequesne Diz İndeksi ile değerlendirildi.
BULGULAR: Grup içi değerlendirmede; tüm
parametreler her iki grubun tedavi başına göre tedavi sonu ve 12. hafta
ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde iyileşme gösteren
değişim saptandı. İki grup arası yapılan değerlendirmede tüm ölçümler arasında
istatistiksel olarak anlamlı düzeyde fark saptanmadı.
SONUÇ: Diz osteoartritli hastalarda günlük yaşam
tarzlarını değiştirmeden ve çalışma ortamından uzun süreli uzaklaşmasını
gerektirmeden aralıklı verilecek kaplıca tedavi programının etkin bir tedavi
seçeneği sağlayabileceğini düşündürmektedir.
Sağlık
turizmi açısından alternatif
uygulamalarla kaplıca tesis yöneticileri uzun süreli konaklama
gerektirmeyen farklı tedavi kombinasyonları düzenleyerek çok daha fazla insanın
tesislerinden faydalanmalarını sağlayabilirler.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Orijinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |