Amaç: Bu çalışmada fibromiyalji tanılı hastaların tedavisinde
lokal anestetik enjeksiyon yöntemi ile fotobiyomodülasyon yönteminin
etkinliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Hastalar ve Yöntem: Amerikan Romatoloji Cemiyeti tanısal kriterlerine göre
fibromiyalji sendromu tanısı konmuş olan 20 ila 60 yaş arasındaki 40 kadın
hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastalar randomize olarak iki çalışma koluna
ayrılmış, bir gruba omuz kuşağındaki hassas noktalara prilokain enjeksiyonu
yapılırken, diğer gruba ise fotobiyomodülasyon tekniği ile düşük doz lazer
uygulaması yapılmıştır. Ayrıca, her iki çalışma kolundaki hastalara uygun
postüral ve germe egzersizlerinin yer aldığı bir eğitim programı uygulanmıştır.
Hassas nokta sayısı, sabah sertliği, uyku kalitesi, kas spazmları ve kısıtlılık
parametreleri likert ölçeği ile, ağrı seviyeleri görsel analog skala ile,
hastaların genel durumları Fibromiyalji Etki Anketi ile ve hastaların
psikososyal durumları ise Beck Depresyon Ölçeği ile değerlendirilmiştir.
Bulgular: Her iki çalışma kolunda uygulanan tedavi yöntemlerinin
hastalarda istatistiksel olarak anlamlı iyileşme sağladığı tespit edilmiş,
ancak iki tedavi modalitesinin arasında istatistiksel olarak anlamlı fark
bulunmadığı tespit edilmiştir. Lokal anestetik enjeksiyonu ile hassas nokta
sayısındaki azalmanın, kas spazmlarındaki düzelmenin ve kısıtlılık
seviyesindeki düşüşün daha fazla olduğu, fotobiyomodülasyon kolunda ise sabah
sertliğinin, uyku kalitesinin ve Beck depresyon skalası skorlarının daha fazla
düzelme gösterdiği belirlenmiştir.
Sonuç: Bulgularımıza göre her iki yöntemin de fibromiyalji
sendromunun tedavisinde etkin şekilde kullanılabileceği görülmüştür. Ancak,
hastaların klinik özellikleri göz önünde tutularak en uygun tedavi yönteminin
seçilmesi hastaların tedavi başarısını artıracaktır.
Aim. This study aimed to
evaluate the efficiencies of local anesthetic injection and photobiomodulation
methods in the treatment of fibromyalgia syndrome.
Patients and Method. A total of 40 patients
between 20 to 60 years-of-age and diagnosed with fibromyalgia syndrome
according to the diagnostic criteria of the American College of Rheumatology
were included in the study. Patient were randomized into two study arms, of
which the first group received prilocaine injection to the tender points on the
shoulder girdle, and the second group of patients received photobiomodulation
by low-dose laser application. Also, both study groups received an education
program that included postural and stretching exercises. The number of tender
points, morning stiffness, sleep quality, muscle spasms, and disability parameters
were compared using likert scale, pain levels were compared using visual analog
scale (VAS), general status was compared using Fibromyalgia Impact Questionnaire
(FIQ), and psychological status were compared using Beck Depression Inventory (BDI).
Results: Both methods showed
statistically significant improvements. Additionally, regarding the improvement
levels, local anesthetic injection decreased the number of trigger points, and
improved muscle spasm and disability levels more. On the other hand, low-dose
laser therapy improved the morning stiffness, sleep quality, and Beck
depression scale scores more.
Conclusion: According to our
results, both methods were efficient for the treatment of fibromyalgia syndrome.
Individual patient assessment, and selecting the method that most fits the
patient needs is crucial for successful outcomes.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Orijinal Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 3 |