Çalışmamızda ilk olarak geçmiş gerçekliğin biricikliğine karşın tarihyazımında farklı hakikat algılarının ortaya çıkış zemini ve bunun oluşturduğu sorunlar irdelenmiştir. Burada bir tarihsel araştırmada çözüm oluşturmak istenen sorunların, cevap aranan soruların araştırmacıyı kaçınılmaz olarak konusuna bağlamsal bir körlükle yaklaştırdığını, bunun da yaklaşımın doğasından kaynaklanan bir unsur olduğunu ortaya koyduk.
Öte yandan, tarihyazımı üzerinden ortaya konulacak bilgilerin çelişkilerden arındırılıp onda yapısal tutarlılık sağlamak için mantığa başvurmak kaçınılmazdır. Bundan ötürü, varlığın mantık ilkeleri ile ilişkisini tartıştık. Varolanların bilgisini mantığın özdeşlik ilkesi üzerinden bilim ülküsü bağlamında değerlendirdik.
Bununla beraber, süreğen bir hareketin dolayısıyla da her an değişimin bulunduğu evrende oluşan değişmezlik-süreç karşıtlığı ile maddi düzlemde özdeşliğin olanaksızlığı, tarih bilimlerini, deney ile gözleme dayalı olarak bilgi üretme iddiasındaki diğer bilim dallarıyla bilimsellik temelinde bir araya getirdiğini ifade ettik.
Sonraki aşamada, bilimselliğin zamanla değişen ölçütlerine işaret edip, bilimsel tarihçiliğin ölçütlerinin gelişimini ele aldık. Aynı zamanda bu ölçütlerden uzaklaştıkça ortaya çıkan bilimdışı tarihçiliği de masaya yatırdık. Yine bilimdışı tarihyazıcılığında popüler ve akademik olan çalışmaların temel özelliklerini ortaya koyduktan sonra tarihi, edebiyatın bir kolu olarak gören eğilimleri, temellendirme denemeleri üzerinden değerlendirmeye tabi tuttuk.
Son olarak tarihyazımında yaşamöyküsüne yer vermenin olanağını, konu hakkında geliştirilen itirazlarla birlikte ele aldık.
Bilimsel tarihçilik Bilimdışı tarihçilik Tarihyazımı Yaşamöyküsü Popüler tarih Bilgi kuramı Tarih bilimleri Özdeşlik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 2 |
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.