This study analyses the modernisation efforts within the Ottoman Empire during the pre-Tanzimat and Tanzimat periods, examining the intricate balance between Westernisation and genuine modernisation strategies. In the late 18th and early 19th centuries, the Ottoman Empire faced significant military, economic, and administrative challenges, prompting a decisive shift towards comprehensive reforms in socio-cultural, military, and administrative domains. These profound reforms were primarily driven by the imperative to address the empire’s perceived “backwardness” in comparison to Europe and to safeguard its territorial integrity. During the Tanzimat period (1839-1876), the Empire undertook extensive reforms in governance, fiscal policies, and civil rights, particularly through the Gülhane Hatt-ı Hümayunu and the Islahat Fermanı. While these reforms laid the groundwork for subsequent modernization efforts, they encountered substantial resistance from entrenched social and political structures and were subject to intense scrutiny. This article meticulously examines the inception of the Ottoman Empire’s modernisation process, elucidating the Empire’s strategic efforts to advance and sustain modernisation amidst the intricate balance between the influences of Western modernity and the preservation of Ottoman heritage and traditional values. Within this framework, it underscores the continuity of reforms and modernization from the late 18th century through to the Republican era.
Modernity Modernisation Ottoman Empire Westernisation Tanzimat
Bu çalışma Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat öncesi ve Tanzimat dönemlerindeki modernleşme çabalarını Batılılaşma ile gerçek modernleşme stratejileri arasındaki karmaşık denge içerisinde analiz etmektedir. Osmanlı Devleti 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında önemli askeri, ekonomik ve idari zorluklarla karşılaştığında sosyo-kültürel, askeri ve idari alanlarda köklü reformlar yapmaya yönelmiştir. Bu köklü reformların hayata geçirilmesinin temel nedeni İmparatorluğun Avrupa’ya kıyasla “geri kalmışlığını” gidermeye çalışmak ve toprak bütünlüğünü korumaktı. Bu çerçevede Tanzimat döneminde (1839-1876) özellikle Gülhane Hatt-ı Hümayunu ve Islahat Fermanı aracılığıyla yönetişim, mali politikalar ve medeni haklar çerçevesinde kapsamlı reformlar yapılmıştır. Bu reformlar sonraki dönemlerde gerçekleştirilecek olan modernleşme hareketleri için zemin hazırlarken, kökleşmiş sosyal ve siyasi yapılar tarafından dirençle karşılaşmış ve derinden eleştirilmiştir. Bu makale Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinin başlangıç noktasını ayrıntılı bir şekilde incelemekte, İmparatorluğun modernleşmeye yönelik stratejik adımlarnı, Batı modernitesinin etkileri ve Osmanlı mirasının ve geleneksel değerlerin korunması arasındaki karmaşık denge içerisinde nasıl geliştirmeye ve sürdürmeye çalıştığını varolduğunu ortaya koymakta, bu çerçevede 18. Yüzyılın sonlarından Cumhuriyet dönemine kadar yenilik yahut modernleşme bağlamında bir süreklilik ilişkisinin olduğunu vurgulamaktadır.
Modernite Modernleşme Osmanlı İmparatorluğu Batılılaşma Tanzimat
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Modern Türk Tarihi, Türk Kültür Tarihi, Yakınçağ Yenileşme Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 24 Sayı: 2 |
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.