taşımakta ve Türkiye Selçuklu sultanları I. Mesud’un tahta çıkışından II. Kılıçarslan’ın hâkimiyetinin nihayete erdiği tarihler arasındaki ilişkileri konu edinmektedir. Bilindiği üzere bu dönem, özelde Selçuklu genelde ise Türk tarihi açısından son derece ciddi bir önemi haiz olup, bu önem Türklerin artık Anadolu’dan çıkartılamayacağının Bizans tarafından kesin olarak anlaşılmasından ileri gelmektedir. Bizans gibi güçlü bir imparatorluğun bu fikri kabullenmesi doğal olarak kolay olmamış ve nihayet, bu kabullenme durumu uzun ve şiddetli bir mücadele safhasının neticesinde gerçekleşmiştir. İlgili bölümde görüldüğü üzere, zaman zaman çeşitli anlaşma ve ittifaklarla yumuşasa da bu yoğun mücadele hali bu dönemde de taraflar arasındaki ilişkilerin genel özelliğini teşkil eder durumdadır. Mevzubahis mücadelelerin vardığı nokta 1176 yılındaki Myrikephalon savaşı olup, bu savaş işaret ettiğimiz üzere, Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan çıkarma konusundaki ümitlerini nihayete erdirmiş ve doğurduğu sonuçlar itibariyle de Malazgirt hezimetinden sonra yaşanan sürecin tamamlayıcısı olmuştur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | KİTAP TANITIMLARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 30 Sayı: 2 |