It is known that social, economic, administrative and military systems of the Ottomans were based on the timar system. This system rested on the taming of the land that is large enough to earn a family’s keep and was called “çift-hâne” system. The land whose proprietary right was on the state was named as “çift” and a family was enjoined to tame this land constantly except obligatory cases. The family could keep this land on condition that they pay the tax, called “resm-i çift”, to the cavalryman as the representative of the state without delay, and also the family was able to referral this land from father to son. The Ottoman administration adopted the long-established social and economic order in the conquered lands and brought about some changes within time when it was necessary. In this context, resm-i çift, one of the most important taxes collected from the people, was collected in different amounts all over the empire. In essence, although the tax of the land was collected among three categories, “alâ-evsât-ednâ”, it is necessary to explain the variety of amounts for resm-i çift. An analysis on the documents and studies indicates that çift tax changed in accordance with time and space and it was between 6 and 100 akçe. Therefore, in this study, by focusing on the reasons of the mentioned differences, the question of whether “historical factors taken over previous administration” are the only reason as pointed out by Barkan and others; or “spatial factors” are also effective has been tried to be answered and it is concluded that especially the balance of the “supply-demand” came to the forefront.
Osmanlı sosyal, ekonomik, idari ve askeri sisteminin timar temelli bir sistem üzerine inşa edildiği malumdur. Bu temel ise, adına çift-hâne sistemi denilen ve bir ailenin geçimini sağlayacak büyüklükte toprağı işlemesine dayanmaktaydı. Mülkiyeti devlete ait olan bu toprağa, “çift” adı veriliyor ve aile elindeki bu toprağı zorunlu haller dışında sürekli işlemekle yükümlü tutuluyordu. Ailenin işletme hakkını elinde tuttuğu bu toprak için devlete, yani onun temsilcisi sipahiye ödediği vergiye, “resm-i çift” adı veriliyor ve bu ödemeyi aksatmadan yaptığı sürece, toprağı kontrolünde bulunduruyor, hatta işlediği bu toprağı babadan oğula intikal ettirebiliyordu. Osmanlı yönetimi, fethettiği bölgelerde öteden beri sürdürülen sosyal ve ekonomik düzeni başlangıçta olduğu gibi benimsemiş, gerekli durumlarda ise zamana yayarak bir takım değişikliklere gidebilmiştir. Bu bağlamda, reâyâdan alınan en önemli vergilerden biri olan resm-i çift, imparatorluğun her tarafında farklı bedeller üzerinden alınabilmiştir. Esas itibariyle topraktan alınan verginin “alâ-evsât-ednâ” olarak üç kategori üzerinden alınmasına rağmen, resm-i çift için çok farklı miktarların uygulanması izaha muhtaçtır. Gerçekten de belgeler ve çalışmalar üzerine yaptığımız taramada, Osmanlı topraklarında çift vergisi, mekâna ve zamana göre değişmekle birlikte bu verginin 6 ile 100 akçe arasında olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmada bahsi geçen farklılığın nedenleri üzerinde durularak, Barkan ve diğerleri tarafından söylenen “önceki yönetimlerden devralınan tarihî faktörler”in tek sebep mi olduğu; yoksa bu husus yanında “mekânsal faktörler”in de etkili olup olmadığı sorusu cevaplandırılmaya çalışılmış ve özellikle “arz-talep” dengesinin ön plana çıktığı sonucuna varılmıştır.
Resm-i çift çift-hâne sistemi çiftlik Osmanlı tarımı Osmanlı devleti
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 31 Sayı: 1 |