üzerine kısa bilgiler bulunuyor. 1326’dan 1923 yılına kadar, Bursa’yı anlatan yaklaşık yüz seksen seyahatname taranmıştır. Bunlar içinde bilinenler olduğu gibi, bilinmeyen sewahlarm isimlerine de rastlamak mümkündür. Şimdi belirtmek gerekir ki bu kitabın önemi Bursa üzerine verdiği bilgilerden daha çok, yazarca kullanılan metottan kaynaklanmaktadır. Türkiye’de son yıllarda Osmanlı resmi belgelerine göre çok sayıda şehir tarihi çalışması yapılmıştır. Bu çalışmalarda arşiv belgelerinin sağladığı belirli konular üzerine bilgiler sunulmuştur. Halbuki yabancı seyyahlar, devletin ilgilenmediği konular üzerine de serbestçe bilgiler sunmuşlardır. Bu bakımdan bu bilgiler Bursa’nın öteki yüzünü günyüzüne çıkarır. Prof. Lowry, dahada ileri giderek, Osmanlı resmi bilgileriyle seyyahların verdiği bilgileri karşılaştırarak “Bursa gerçeğini’ bulmaya çalışır. Bu yaklaşım kitabın zevkle okunmasını sağlıyor. Prof. Suraiya Faroqhi ve Haim Gerber gibi Osmanlı şehirleri üzerine çalışmış bazı Osmanlı tarihçilerine de dolaylı bir eleştiri yapılmaktadır. Özellikle Prof. Faroqhi’nin Osmanlı’da Kentler ve Kentliler (Türkçesi: Neyyir Kalaycıoğlu, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1994, ikinci basım) isimli kitabında bazahane, meyhane ve kahvehane gibi şehirlerde önemli sosyal buluşma mekanları üzerine bilgi bulunmadığı eleştirilerek, seyahatnamelerin bu açığı kapattığı hatırlatılır. Ayrıca, yukarıda belirttiğim gibi, çok geniş bir süreç, çeşitli aralıklarla seyyah notlarına göre irdeleniyor. Bu etkili yöntemle, sanırım, Osmanlı arşiv belgelerine yeterince yansımayan “Bursa şehrinin diğer yüzü, yani İslami olmayan kimliği’ daha ön plana çıkıyor
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | KİTAP TANITIMLARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 20 Sayı: 1 |