Korsanlık, sadece yağma faaliyeti olarak değerlendirilmemelidir. Pek çok farklı çıkar grubunu içine alan siyasi, ekonomik ve toplumsal bir faaliyet olarak da görülmelidir. 1499-1520 seneleri arasında faaliyet gösteren, Marino Sanuto’nun Günlükleri’ne konu olan Hıristiyan korsanlar da aynı çerçevede ele alınmalıdır. Bu korsanlardan Rodos’a tâbi olanlar, Rodos Saint Jean Şövalyeleri’nin itikadı gereğince, ek olarak dinsel bir kimliğe bürünmüşlerdir. Rodos korsanları, mensup oldukları dinin baş rakibi olan İslâm’ın temsilcileri Osmanlılar ve Mağriblilerin gemi ve emtialarına zarar vermişler, bu faaliyetlerini din savaşı adı altında meşrulaştırmışlardır. Güney İtalya ise Fransa ve İspanya arasındaki nüfuz mücadelesinin beraberinde getirdiği siyasi istikrarsızlık sebebiyle emniyet zafiyeti yaşamıştır. Bu durum, civardaki korsanların faaliyet alanını genişletmiştir. Rodos korsanları, Osmanlılar aleyhine yürüttükleri faaliyetler sayesinde hem İspanya’dan hem de onun Güney İtalya’daki rakibi Fransa’dan destek görmektedir. Bu destek, Akdeniz’in doğu ve batı kısımları arasındaki korsan akışını hızlandırmıştır. Fransız, İspanyol, Ceneviz, Bask ve Katalan kökenli pek çok korsan hem Batı Akdeniz’de (bilhassa Siraküza ve Messina civarı) hem de Doğu Akdeniz’de pek çok yağma faaliyetinde bulunmuşlar ve pek çok kıymetli emtia ele geçirmişlerdir. Onların hedef aldıkları gemilerin arasında Venedik Cumhuriyeti’ne ait olanlar da vardır. Bu durum, korsanlığın motive kaynağının sadece siyasi ve dinsel olmadığını gözler önüne sermektedir. Zira korsanlık, tarih boyunca, ekonomik bir kaygıyla da gerçekleştirilmiş ve ticaretin doğal bir uzantısı olarak varlığını sürdürmüştür. Yağmalanan emtianın belli bölgelerdeki halka satılması ve alıcı bulması da korsanlığı başlı başına bir ticarî faaliyet haline de dönüştürmüştür. Venedik Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de birtakım adayı hâkimiyeti altına alması, oralardaki limanlar arasında geniş bir ticaret ağı kurması, Batı Akdeniz ve Mağrib’de yürüttüğü ticarî faaliyetler sebebiyle hem Müslüman hem de Hristiyan pek çok korsanın hedefi haline gelmiştir.
The piracy should not be evaluated only as a plundering activity. It should be considered as a political, economic and social activity which includes different interest groups. The Christian corsairs who were active between 1499 and 1520 and mentioned in the Diaries of Marino Sanuto should be approached in the same framework. Among these corsairs, the ones who were subject to Rhodes additionally assumed a religious identity in accordance with the faith of the Knights of Saint John of Jeruselam. The Rhodian corsairs, damaged the ships and commodities of the Ottomans and Maghrebians who were the representatives of Islam, the archrival of the religion of which they were members and they legitimated these activities under the name of holy war. As for the southern Italy, it experienced a security weakness due to the instability which was brought about by the struggle of influence between France and Spain. This situation expanded the sphere of influence of the corsairs in the surrounding areas. The Rhodian corsairs were supported by both Spain and France thanks to the activities which they carried out at the expense of the Ottomans. This support accelerated the flux of the corsairs between the eastern and western parts of the Mediterranean. The numerous corsairs from the origins of France, Spain, Genoa, Basque, and Catalonia carried out a great deal of plundering activities in both the Eastern and the Western Mediterranean (particularly around Syracuse and Messina) and they captured multitudinuous valuable commodities. Among the ships which were targeted by them, there were also the ones which belonged to the Venetian Republic. This situation reveals that politics and religion were not the sole sources of motivation of the piracy. Because, the piracy was realized also with an economic concern and subsisted as a natural extension of commerce throughout history. The saleability and marketability of the plundered commodities for the people in certain regions transformed the piracy into the very self of a commercial activity. The Venetian Republic became a target of both the Muslim and the Christian corsairs because of its dominance over numerous Aegean islands, the wide commercial network which it established between the ports of these islands and the commercial activities which it carried out in the Western Mediterranean and the Maghreb.
The Mediterranean Christian corsairs Rhodes The Ottoman Empire The Republic of Venice
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 35 Sayı: 1 |