Purpose: This study aims to investigate fine arts high school students’ motivation toward musical instrument education, musical instrument performance self-efficacy beliefs and attitudes as predictors of burnout. In this study, fine arts high school students’ levels of, and the relationships among motivation toward musical instrument education, their musical instrument performance self-efficacy beliefs, attitudes, and burnout were investigated.
Research Methods: This study was designed as a predictor relational survey study and conducted with a total of 401 fine arts high school students during the 2015-2016 academic year.
Findings: The results revealed that students’ burnout levels were low, their motivation level was high, their level of musical instrument performance self-efficacy beliefs was middle, and their attitude level was high. The results also showed a negative significant relationship between students’ motivation toward instrument education, their musical instrument performance self-efficacy beliefs, attitudes, and burnout. The fine arts high school students’ motivation toward instrument education, their musical instrument performance self-efficacy beliefs, and attitudes were found to be significant predictors for their burnout.
Implications for Research and Practice: The researchers in this study recommend that further studies should be conducted to determine the predictive power of other affective variables on student burnout levels to provide new insights into the literature. Given that existing Turkish literature in the field of burnout in music education has mostly focused on music teachers and preservice music teachers, burnout among music education students among different institutions is an area that demands further investigation
music education vocational music education musical instrument education affective traits
Problem Durumu: Ülkemizde müzik eğitimi veren kurumlardan birisi de müzik öğretmenliği bölümleridir. Müzik öğretmenlerinin, müzik eğitiminin olumlu etkilerinden öğrencilerinin faydalanmasını sağlamada bir köprü oluşturacak olması nedeniyle oldukça önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Diğer alan öğretmenlerin de olduğu gibi müzik öğretmenleri de meslek yaşamlarında farklı ekonomik ve sosyal yapılardan gelen öğrencilerle karşılaşmaktadırlar. Aynı sınıftaki öğrencilerden bazıları, müzik eğitimine özendirici ortamlarla okul dışında karşılaşabilirken, bazıları sadece müzik dersleri yoluyla müzik eğitimine özendirici ortamlarla karşılaşabilmektedir. Bu noktada müzik öğretmenleri, müzik eğitimine özendirici ortamlarla sadece okul ortamında karşılaşan öğrencileri müzik eğitimine çekmede önemli bir anahtar görevi görmektedir. Çalgı müzik öğretmeninin temel materyallerinden birisidir. Bu bağlamda çalgısında iyi yetişmiş müzik öğretmenleri, öğrencilerde itici bir güç oluşturarak, öğrencilerini müzikle ilgilenmeye teşvik edebileceği söylenebilir. Bu durum öğrencilerin müzik eğitiminden en üst düzeyde faydalanmasını sağlayabilir. Bu görüşler ışığında müzik öğretmenliği bölümlerinde çalgı eğitiminin oldukça önemli bir yere sahip olduğu söylenebilir. Ancak müzik öğretmenliği bölümlerine, geçmişlerinde bir çalgı eğitimi deneyimi olan ve olumsuz deneyimlerinden dolayı olumsuz duyuşsal özelliklere sahip olarak gelen öğrencilerin çalgı eğitiminde istenen başarıyı ve gelişmeyi gösteremedikleri görülmektedir. Öğrencilerin sahip olduğu duygusal dirençleri kırmak öğretmen için oldukça büyük sorun teşkil etmektedir. Bu nedenlerle müzik öğretmenliği bölümlerine gelen ve bir müzik geçmişi olan öğrencilerin, müzik öğretmenliği bölümlerine gelmeden önce eğitim aldıkları kurumlarda yaşadıkları negatif duyuşsal özelliklerin altında yatan nedenlerin belirlenmesi, söz edilen sorunların daha temel aşamadayken çözülmesine yönelik gerekli uygulamaların geliştirilmesine ve program değişikliklerine ışık tutabilir.
Müzik öğretmenliği bölümlerine gelen öğrenci profilleri incelendiğinde, bu bölümlerdeki öğrencilerin büyük çoğunluğunu güzel sanatlar liselerinden mezun olmuş öğrencilerin oluşturduğu görülmektedir. Söz edilen nedenlerle güzel sanatlar liselerindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde karşılaştıkları duyuşsal sorunların belirlenmesi ve bu sorunların çözülmesine yönelik program ve uygulamalar geliştirilmesi, bu kurumların bir sonraki ayağı olan müzik öğretmenliği bölümlerine öğrencilerin çalgı eğitimi ile ilgili yaşadıkları sorunların taşınmasını engelleyebilir ve söz edilen durum güzel sanatlar liselerinde ve müzik öğretmenliği bölümlerinde çalgı eğitiminde başarının ve niteliğin artmasına katkı sağlayabilir.
Araştırmanın Amacı: Bu çalışmada, güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde, motivasyonlarının, çalgı performansı özyeterlik inançlarının ve tutumlarının, tükenmişliklerini ne derece yordadığı; güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonlarının, çalgı performansı özyeterlik inançlarının, tutumlarının ve tükenmişliklerinin düzeyleri; güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları, tutumları ve tükenmişlikleri arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Bu görüşler ışığında çalışmada aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:
1. Güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları, tutumları ve tükenmişlikleri ne düzeydedir?
2. Güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları, tutumları ve tükenmişlikleri arasında nasıl bir ilişki vardır?
3. Güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde, motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları ve tutumları, tükenmişliklerini ne derece yordamaktadır?
Araştırmanın Yöntemi: Güzel sanatlar liselerindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonlarının, çalgı performansı özyeterlik inançlarının, tutumlarının ve tükenmişliklerinin arasındaki yordayıcı ilişkiyi betimlemeyi amaçlayan bu araştırma yordayıcı ilişkisel tarama modelindedir. Araştırma 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 1., 2., 3. ve 4. sınıflarda eğitim gören 401 güzel sanatlar lisesi öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmada ölçme aracı olarak, Bireysel Çalgı Dersi Motivasyon Ölçeği (Girgin, 2015), Çalgı Performansı Özyeterlik İnancı Ölçeği (Girgin, 2015), Bireysel Çalgı Dersi Tükenmişlik Ölçeği (Girgin, 2015), Bireysel Çalgı Dersi Tutum Ölçeği (Topoğlu & Erden 2012) kullanılmıştır. Öğrencilerin tükenmişlikleri, motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları ve tutumları arasındaki ilişkilerin incelenmesinde korelasyon analizi; motivasyonlarının, çalgı performansı özyeterlik inançlarının ve tutumlarının, tükenmişliklerini ne derece yordadığının belirlenmesinde regresyon analizinden yararlanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları: Araştırmaya katılan güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin “tükenmişlik” düzeyleri düşük (1,752±0,914), “motivasyon” düzeyleri yüksek (4,284±0,609); “çalgı performansı özyeterlik inancı” düzeyleri orta (3,221±0,766); “tutum” düzeyleri yüksektir (4,018±0,724). Bireysel Çalgı Dersi Tükenmişlik Ölçeği ile Bireysel Çalgı Dersi Motivasyon Ölçeği arasında en yüksek korelasyon motivasyonsuzluk ve genel tükenmişlik arasındadır (r=-.734; p<0.05). Bireysel Çalgı Dersi Tükenmişlik Ölçeği ile Çalgı Performansı Özyeterlik İnancının geneli ve alt boyutları arasında en yüksek korelasyon genel tükenmişlik ve genel çalgı performansı özyeterlik inancı geneli arasındadır (r=-.531; p<0.05). Bireysel Çalgı Dersi Tükenmişlik Ölçeği ile Bireysel Çalgı Dersi Tutum Ölçeği arasında oldukça yüksek bir ilişki vardır (r=-.802; p<0.05). Bireysel Çalgı Dersi Motivasyon Ölçeği, Çalgı Performansı Özyeterlik İnancı Ölçeği, Bireysel Çalgı Dersi Tutum Ölçeği ile Bireysel Çalgı Dersi Tükenmişlik Ölçeği arasındaki neden sonuç ilişkisini belirlemek üzere yapılan regresyon analizi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (F=254,486; p=<0.05). Regresyon analizi sonuçlarına göre güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin çalgı eğitiminde, motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları ve tutumları, tükenmişliklerinin anlamlı birer yordayıcılarıdır (R2=0,650).
Araştırmanın Sonuçları ve Öneriler: Araştırma sonunda, güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde tükenmişlik düzeylerinin düşük, motivasyon düzeylerinin yüksek, çalgı performansı özyeterlik inancı düzeylerinin orta, tutum düzeylerinin yüksek olduğu; güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonları, çalgı performansı özyeterlik inançları, tutumları ve tükenmişlikleri arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu; güzel sanatlar lisesindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde motivasyonlarının, çalgı performansı özyeterlik inançlarının ve tutumlarının, tükenmişliklerinin anlamlı birer yordayıcısı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu çalışmada motivasyon, çalgı performansı özyeterlik inancı ve tutum yordayıcı değişken olarak ele alınmıştır. Diğer araştırmacılarca güzel sanatlar liselerindeki öğrencilerin çalgı eğitiminde farklı duyuşsal değişkenlerin tükenmişliği yordama gücü belirlenebilir. Ayrıca ulusal yazında müzik eğitiminde tükenmişlikle ilgili çalışmaların daha çok müzik öğretmenleri ve müzik öğretmeni adaylarına yönelik olduğu görülmüştür. Araştırmacılara müzik eğitiminde farklı kurumlardaki öğrencilerin tükenmişlikleri ile ilgili çalışmalar yapmaları önerilebilir.
Müzik eğitimi mesleki müzik eğitimi çalgı eğitimi duyuşsal faktörler
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 20 Sayı: 85 |